13 Eylül 2011 Salı

TSK Mensubundan PKK'ya Silah Yardımı!

İnternet Andıcı davasıyla birleştirilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasında, ifade veren gizli tanık Ethem, "Bazı komutanlar örgüte yakın çobanlara mühimmat taşıdı" dedi.
İnternet andıcı davasında dinlenen korucu gizli tanık Ethem, başlarındaki komutanların, PKK'ya yardım ettiği bilinen çobanlara göz yumduğunu söyledi.

Sanık Dursun Çiçek'in dinlenmemesini istediği Ethem, "Bir TSK mensubunun terör örgütüne yardım yataklık yapanlarla diyalog kurması, bu insanların koyunlarını sınırdan geçirmelerine yardım etmesi ve bu yaylacıların sözleri ile köylülere kötü davranılması rahatsızlığa neden olmuştu" dedi.

İnternet andıcı davasıyla birleştirilen emekli Albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 7 sanıklı 'Islak imzalı belge' davasıyla birleştirilmesinin ardından ilk duruşmaya İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün başlandı.
Saat 09.30'da başlaması beklenen duruşma, Çiçek'in de aralarında bulunduğu bazı sanıkların Silivri Cezaevine nakil işlemlerinin yapılması nedeniyle cezaevi araçlarının gelememesi üzerine yaklaşık 3,5 saat gecikmeli olarak saat 13.00 sıralarında başlayabildi. Yanında Katip Mahmut Fidan da bulunduğu halde sesi ve görüntüsü bozularak mahkeme salonuna aksettirilen gizli tanık Ethem'in dinlenmesine başlandı. Erzincan'daki Ergenekon davasında da gizli tanık olarak ismi bulunan gizli tanık Ethem, Erzincan Yaylabaşı bölgesinde korucu olarak görev yaptığını belirterek yeminli ifadesine başladı. Gizli tanık Ethem, ifadesinde bombaatarlı eğitim atışları yaptıklarına ve ülkücülerle alakalı iki konudan bahsedeceğini, bölgesindeki karakol komutanı Murat Astsubay ile birlikte daha önce hiç gitmedikleri bir yere giderek bombaatarlı eğitim yaptıklarını söyledi. Ethem, "'Tunceli-Erzincan-Ovacık sınırında intikale gideceğiz' dediler, gittik. Dağa tırmandık. Belli bir yere geldiğimizde komutan 'burada çevre güvenliği alalım' dedi. Önemli komutanların geleceğini söyledi. Biz bekledik. Komutanlar geldi. Bir araçla yukarı doğru devam ettiler. Araç giderken arkasında mühimmat vardı. Geri geldiğinde kasalar boş geldi. Komutanların mühimmatı yayladaki çobanlara verdiklerini düşünüyoruz. Bu çobanların PKK'ya yardıma gittiğini biliyoruz. Bunu köylüler de dahil herkes biliyor. Komutanlarım, terör örgütüne yardım eden bu çobanlara sınırdan geliş gidişleri sırasında göz yumuyorlardı. Hatta bu insanların koyunlarını sınırdan geçirmelerine yardım bile ediyorlardı. Bir TSK mensubunun terör örgütüne yardım yataklık yapanlarla diyalog kurması, bu insanların koyunlarını sınırdan geçirmelerine yardım etmesi ve bu yaylacıların sözleri ile köylülere kötü davranılması rahatsızlığa neden olmuştu" diye konuştu.