Tüma. Sinan Ertuğrul'la İlgili ŞOK İDDİA?
Tüma. Ahmet Sinan Ertuğrul, Genelkurmay'ın servis ettiği gibi kahraman bir komutan mı yoksa oğuzyurdu. com'un iddia ettiği gibi gemisini karaya oturtan, zevk düşkünü birisi mi?
Beceriksiz bir subay mı yoksa bir kahraman mı?
2. Balyoz iddianamesi kapsamında hakkında yakalama kararı çıkan Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul'la ilgili Genelkurmay, geçtiğimiz 30 Haziran günü bir fotoğraf yayınlamıştı. O fotoğrafta Balyoz sanığı Tüma. Sinan Ertuğrul bir kahraman gibi sunulmuştu. Genelkurmay'ın yakalama kararının çıkmasından sonra Tüma. Sinan Ertuğrul komuta ettiği savaş gemisini internet sitesinden servis etmesi, yargıyı etkileme teşebbüsü şeklinde yorumlanmıştı. Çünkü ertesi gün bazı gazeteler ve internet siteleri Balyoz sanığı komutanı kutsallaştırmışlar ve bir kahraman gibi sunmuşlardı.
Ve gelelim yukarıdaki soruya... Beceriksiz bir subay mı yoksa bir kahraman mı?
Oğuzyurdu.com sitesinde Balyoz sanığı Ahmet Sinan Ertuğrul'la ilgili dün çok çarpıcı iddiaların yer aldığı bir haber yayınlandı.
O haberde Tüma. Ertuğrul'un komuta ettiği gemiyi karaya oturtarak Türkiye'yi uluslarası camiada komik duruma düşürdüğü iddia ediliyor ve kendisiyle ilgili çok ilginç bilgiler yer alıyor.
İşte oguzyurdu.com'da Tüma. Ahmet Sinan Ertuğrul'la ilgili o analiz;
Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul ismi 30 Haziran günü Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yayınlandı sonrasında ise gazetelere ve birçok haber sitesine manşet oldu.
KOMUTAN ÜZERİNDEN YARGIYI ETKİLEME TEŞEBBÜSÜ
Manşetlerde yapılan ortak vurgu, daha bir kaç gün öncesine kadar Türkiye adına uluslararası kuvvetleri yöneten bir komutanın görevinden döner dönmez "darbeye eksik teşebbüs" iddiasıyla tutuklu olarak yargılanacağı oldu. Üstelik Genelkurmay olayı daha da ajite etmek için 'gemisini karaya oturtan' komutana olmadık başarılar ithaf etti. Ancak komutan üzerinden kamu vicdanını ve bağımsız yargıyı etkileyerek toplum mühendisliği yapmaya çalışan Genelkurmay yine çuvalladı: Öyle bir komutan seçmişti ki Ziya Paşa'nın tabiriyle ayinesi işiydi. Nitekim bu sözde komutan, işi becerememiş ve gemisini batırmış bir komutandı.
İşte size Genelkurmay'ın ve malum medyanın dümene geçirdiği komutan Ahmet Sinan Ertuğrul...
2010 yılı Yüksek Askeri Şura'da terfi ettirilerek Tümamiral yapılan Sinan Ertuğrul ismini geçen yıl gazetelerden duymuştuk. Tümamiral "Somali'deki korsanlarla mücadele operasyonu" kapsamında Aden Körfezi'ne göreve gönderilen birliğin komutanı idi. Türkiye'nin son dönemde uluslararası alanda gösterdiği başarılı tablonun etkisiyle uluslararası Birleşik Görev Gücü'nün ( CTF 151) komutası Türkiye'ye verilmişti. Sinan Ertuğrul da bu görevin başındaydı. Komutan bu görev sırasında zor bir sınav verdi. Aralarında ABD, İngiltere, Pakistan, Fransa gibi NATO ve Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerden oluşan Birleşik Görev Gücü'nün yönetimini Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul üstlendi, ancak ne yazık ki görevi sırasında büyük bir başarısızlık göstererek uluslararası arenada Türkiye'nin adına leke süren bir tablo ortaya koydu.
SAVAŞ GEMİSİ KARAYA OTURDU
4 Ekim 2010 tarihinde TCG GÖKÇEADA savaş gemisi MOMBASSA 'da liman çıkışında karaya oturdu. Olayın ayrıntılarına inilecek olursa Kenya Mombasa Liman çıkışı esnasında TCG Gökçeada köprü üstünde gemi komutanı DZ.Kur.Yb. Cihat Aşan, yanındaki Tümamiral Sinan Ertuğrul'un kendisinin komuta etmesini engellemesi nedeniyle gemiye gereken manevraları yaptıramamıştı. Sonuçta karaya oturan gemi kendi imkanları ile kurtulamadığı için beş adet çekici çağırılmıştır. Pervaneleri parçalanan, en kritik ünitelerinden sonar sistemi çalışmaz hale gelen TCG Gökçeada çekilerek limana yanaştırılmıştır.
UYKUSU BÖLÜNÜYOR DİYE GEREKLİ HAZIRLIKLAR YAPILMAMIŞ
Bu skandalın ortaya çıkmasında Tümamiral Sinan Ertuğrul'un göz yumduğu çok kritik bir ihmal önemli rol oynamıştır. Normalde her seyir öncesinde "Seyir Emniyet Brifingi" yapılması gerekirken SNGM-2 (Somali) seyri öncesi hiç emniyet brifingi yapılmamıştır. Çünkü gemi komutanı Dz.Kur.Yb.Cihat Aşan' ın Tüma. Sinan Ertuğrul ile gezmekten bu işlere ayıracak vakti kalmamıştır. Her seyir öncesi saat ayarı ve gemi düdüğü kontrolü yapılırken Amiral Sinan Ertuğrul gürültüden rahatsız oluyor diye Somali seyrinin hiçbir aşamasinda bu işlemler yapılmamıştır. Bu işlemler sabah 7-8 civarlarında yapılmalıdır ve o saatlerde amiralimizin uyku saatleridir. Kaza sonrası rapor süreçlerini iyi yöneten Tümamiral Sinan Ertuğrul kendi ihmallerini kapatmak adına kuvvettin görevlendirdiği heyetin başkanlığını da yapmıştır.
GEMİNİN KARAYA OTURMASI ULUSLARARASI MECRADA ALAY ESPİRİ KONUSU OLMUŞ
Sonuç olarak ağır hasar alan TCG Gökçeada Aksaz' da havuzlanmıştır ve gemi ciddi bir bakıma alınmıştır. Uluslararası Birleşik Görev Gücü'nün komutanının gemisinin karaya oturması operasyona katılan tüm ülkelerde ve uluslararası denizcilik mecralarında espri konusu yapıldı. Karaya oturan gemide görevine devam edemeyen Tümamiral Sinan Ertuğrul TCG GAZİANTEP gemisinde göreve devam etti.
"BORNOZLU AMİRAL" İDDİASI
Amiralin uluslararası alandaki bu başarısına (!) müteakip internette bir "Bornozlu Amiral" fırtınası esti. İnternette yayınlanan klipte 2 bayan deniz subayının dertleşmelerinden bir kesit alınmıştı. Yüzbaşı Aslı Küçükali ile Yarbay Pınar Bağcıoğlu arasında geçtiği anlaşılan görüşmede, Aslı Küçükali, kendisini Tuğamiral Ahmet Sinan Ertuğrul'un seyir sırasında tek başına odasına çağırdığını, odada amirali bornozuyla görünce çok korktuğunu, bunu kimseye anlatamadığını, bu yüzden bunalıma girdiğini anlatıyordu. Çaresiz subayın konuşmasından yaşadığı tacizin etkisinden kurtulamadığı anlaşılıyordu. Aslı Küçükali Amiral'i şikayet etmeyi çok düşünmüştü ancak "amirali korurlar olan bana olur" düşüncesiyle amirali bir türlü şikayet edememişti. Kim bilir TCG Gaziantep'te görevli subaylar Dz.Tğm. Türkan Bahtiyar ve Dz.Ütğm. Pınat Boduroğlu konuşabilselerdi, komutanın yaptığı tacizi onlar da anlatacaktı.
AMİRALLE İLGİLİ ŞOK İDDİALAR?
Sinan Ertuğrul, Deniz Kuvvetleri personeli arasında "keyifçi" komutanlardan birisi olarak bilinir. Sefere çıkmadan evvel kendisi için şampanyalar, kilolarla çikolatalar, içkiler, bornozlar, kıyafetler aldıran bir komutandır. Uğradığı her limanda da ikmalden kendisine özel yöresel hediyelik eşyalar aldırır. Sefer dönüşünde amiralin kolilerce hediyelik eşyası olur ve amiral bunlara beş kuruş para vermez.
TÜYLER ÜRPERTEN İDDİALAR
Tüma. Ertuğrul' un CTF 151 komutanlığı süresince harekat yönetmek yerine savaş gemilerini kendi özel yatı gibi kullandığı ve 3 ay boyunca sefa sürdüğü dilden dile dolaşmaktadır. Geminin atış kontrol radar kamarasını kendine özel spor salonu yapmıştır. Bir harp gemisinin işleyişini kendi sefası için bozarak gürültüden rahatsız olduğu için gemide anons yapılmasını, dahili muhabere yapılmasını yasakladığı, köprü üstünde personelin gemi emniyetini tehlikeye atma pahasına hareketlerini kısıtladığı, uyku saatlerinde en ufak gürültü olmasın diye gemiyi adeta dondurduğu ve sabahları saat 9-10' dan önce kalkmadığı herkesin malumudur. Amiral, helikopter harekatında dahi gemide anons yapılmasına izin vermemiştir, bu nedenle helikopter harekatlarını riske sokmuştur.
Mesleğindeki başarısı, kişilik durumu ortada olan amirali kamu vicdanını, hakim ve savcıları etkilemek için kullanmak Genelkurmay'ın düştüğü içler acısı durumu göstermek için yeterlidir. Emrindeki evli bayan subaya niyeti bozan, komutasındaki gemiyi karaya oturtan, her türlü keyfi uygulamayı yapmaktan çekinmeyen bir komutanın kahraman olarak lanse edilmesi Genelkurmay'ın başaramadığı sosyal mühendislikler kervanına ilave edilecek olaylar arasındaki yerini alacaktır.
2. Balyoz iddianamesi kapsamında hakkında yakalama kararı çıkan Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul'la ilgili Genelkurmay, geçtiğimiz 30 Haziran günü bir fotoğraf yayınlamıştı. O fotoğrafta Balyoz sanığı Tüma. Sinan Ertuğrul bir kahraman gibi sunulmuştu. Genelkurmay'ın yakalama kararının çıkmasından sonra Tüma. Sinan Ertuğrul komuta ettiği savaş gemisini internet sitesinden servis etmesi, yargıyı etkileme teşebbüsü şeklinde yorumlanmıştı. Çünkü ertesi gün bazı gazeteler ve internet siteleri Balyoz sanığı komutanı kutsallaştırmışlar ve bir kahraman gibi sunmuşlardı.
Ve gelelim yukarıdaki soruya... Beceriksiz bir subay mı yoksa bir kahraman mı?
Oğuzyurdu.com sitesinde Balyoz sanığı Ahmet Sinan Ertuğrul'la ilgili dün çok çarpıcı iddiaların yer aldığı bir haber yayınlandı.
O haberde Tüma. Ertuğrul'un komuta ettiği gemiyi karaya oturtarak Türkiye'yi uluslarası camiada komik duruma düşürdüğü iddia ediliyor ve kendisiyle ilgili çok ilginç bilgiler yer alıyor.
İşte oguzyurdu.com'da Tüma. Ahmet Sinan Ertuğrul'la ilgili o analiz;
Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul ismi 30 Haziran günü Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yayınlandı sonrasında ise gazetelere ve birçok haber sitesine manşet oldu.
KOMUTAN ÜZERİNDEN YARGIYI ETKİLEME TEŞEBBÜSÜ
Manşetlerde yapılan ortak vurgu, daha bir kaç gün öncesine kadar Türkiye adına uluslararası kuvvetleri yöneten bir komutanın görevinden döner dönmez "darbeye eksik teşebbüs" iddiasıyla tutuklu olarak yargılanacağı oldu. Üstelik Genelkurmay olayı daha da ajite etmek için 'gemisini karaya oturtan' komutana olmadık başarılar ithaf etti. Ancak komutan üzerinden kamu vicdanını ve bağımsız yargıyı etkileyerek toplum mühendisliği yapmaya çalışan Genelkurmay yine çuvalladı: Öyle bir komutan seçmişti ki Ziya Paşa'nın tabiriyle ayinesi işiydi. Nitekim bu sözde komutan, işi becerememiş ve gemisini batırmış bir komutandı.
İşte size Genelkurmay'ın ve malum medyanın dümene geçirdiği komutan Ahmet Sinan Ertuğrul...
2010 yılı Yüksek Askeri Şura'da terfi ettirilerek Tümamiral yapılan Sinan Ertuğrul ismini geçen yıl gazetelerden duymuştuk. Tümamiral "Somali'deki korsanlarla mücadele operasyonu" kapsamında Aden Körfezi'ne göreve gönderilen birliğin komutanı idi. Türkiye'nin son dönemde uluslararası alanda gösterdiği başarılı tablonun etkisiyle uluslararası Birleşik Görev Gücü'nün ( CTF 151) komutası Türkiye'ye verilmişti. Sinan Ertuğrul da bu görevin başındaydı. Komutan bu görev sırasında zor bir sınav verdi. Aralarında ABD, İngiltere, Pakistan, Fransa gibi NATO ve Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerden oluşan Birleşik Görev Gücü'nün yönetimini Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul üstlendi, ancak ne yazık ki görevi sırasında büyük bir başarısızlık göstererek uluslararası arenada Türkiye'nin adına leke süren bir tablo ortaya koydu.
SAVAŞ GEMİSİ KARAYA OTURDU
4 Ekim 2010 tarihinde TCG GÖKÇEADA savaş gemisi MOMBASSA 'da liman çıkışında karaya oturdu. Olayın ayrıntılarına inilecek olursa Kenya Mombasa Liman çıkışı esnasında TCG Gökçeada köprü üstünde gemi komutanı DZ.Kur.Yb. Cihat Aşan, yanındaki Tümamiral Sinan Ertuğrul'un kendisinin komuta etmesini engellemesi nedeniyle gemiye gereken manevraları yaptıramamıştı. Sonuçta karaya oturan gemi kendi imkanları ile kurtulamadığı için beş adet çekici çağırılmıştır. Pervaneleri parçalanan, en kritik ünitelerinden sonar sistemi çalışmaz hale gelen TCG Gökçeada çekilerek limana yanaştırılmıştır.
UYKUSU BÖLÜNÜYOR DİYE GEREKLİ HAZIRLIKLAR YAPILMAMIŞ
Bu skandalın ortaya çıkmasında Tümamiral Sinan Ertuğrul'un göz yumduğu çok kritik bir ihmal önemli rol oynamıştır. Normalde her seyir öncesinde "Seyir Emniyet Brifingi" yapılması gerekirken SNGM-2 (Somali) seyri öncesi hiç emniyet brifingi yapılmamıştır. Çünkü gemi komutanı Dz.Kur.Yb.Cihat Aşan' ın Tüma. Sinan Ertuğrul ile gezmekten bu işlere ayıracak vakti kalmamıştır. Her seyir öncesi saat ayarı ve gemi düdüğü kontrolü yapılırken Amiral Sinan Ertuğrul gürültüden rahatsız oluyor diye Somali seyrinin hiçbir aşamasinda bu işlemler yapılmamıştır. Bu işlemler sabah 7-8 civarlarında yapılmalıdır ve o saatlerde amiralimizin uyku saatleridir. Kaza sonrası rapor süreçlerini iyi yöneten Tümamiral Sinan Ertuğrul kendi ihmallerini kapatmak adına kuvvettin görevlendirdiği heyetin başkanlığını da yapmıştır.
GEMİNİN KARAYA OTURMASI ULUSLARARASI MECRADA ALAY ESPİRİ KONUSU OLMUŞ
Sonuç olarak ağır hasar alan TCG Gökçeada Aksaz' da havuzlanmıştır ve gemi ciddi bir bakıma alınmıştır. Uluslararası Birleşik Görev Gücü'nün komutanının gemisinin karaya oturması operasyona katılan tüm ülkelerde ve uluslararası denizcilik mecralarında espri konusu yapıldı. Karaya oturan gemide görevine devam edemeyen Tümamiral Sinan Ertuğrul TCG GAZİANTEP gemisinde göreve devam etti.
"BORNOZLU AMİRAL" İDDİASI
Amiralin uluslararası alandaki bu başarısına (!) müteakip internette bir "Bornozlu Amiral" fırtınası esti. İnternette yayınlanan klipte 2 bayan deniz subayının dertleşmelerinden bir kesit alınmıştı. Yüzbaşı Aslı Küçükali ile Yarbay Pınar Bağcıoğlu arasında geçtiği anlaşılan görüşmede, Aslı Küçükali, kendisini Tuğamiral Ahmet Sinan Ertuğrul'un seyir sırasında tek başına odasına çağırdığını, odada amirali bornozuyla görünce çok korktuğunu, bunu kimseye anlatamadığını, bu yüzden bunalıma girdiğini anlatıyordu. Çaresiz subayın konuşmasından yaşadığı tacizin etkisinden kurtulamadığı anlaşılıyordu. Aslı Küçükali Amiral'i şikayet etmeyi çok düşünmüştü ancak "amirali korurlar olan bana olur" düşüncesiyle amirali bir türlü şikayet edememişti. Kim bilir TCG Gaziantep'te görevli subaylar Dz.Tğm. Türkan Bahtiyar ve Dz.Ütğm. Pınat Boduroğlu konuşabilselerdi, komutanın yaptığı tacizi onlar da anlatacaktı.
AMİRALLE İLGİLİ ŞOK İDDİALAR?
Sinan Ertuğrul, Deniz Kuvvetleri personeli arasında "keyifçi" komutanlardan birisi olarak bilinir. Sefere çıkmadan evvel kendisi için şampanyalar, kilolarla çikolatalar, içkiler, bornozlar, kıyafetler aldıran bir komutandır. Uğradığı her limanda da ikmalden kendisine özel yöresel hediyelik eşyalar aldırır. Sefer dönüşünde amiralin kolilerce hediyelik eşyası olur ve amiral bunlara beş kuruş para vermez.
TÜYLER ÜRPERTEN İDDİALAR
Tüma. Ertuğrul' un CTF 151 komutanlığı süresince harekat yönetmek yerine savaş gemilerini kendi özel yatı gibi kullandığı ve 3 ay boyunca sefa sürdüğü dilden dile dolaşmaktadır. Geminin atış kontrol radar kamarasını kendine özel spor salonu yapmıştır. Bir harp gemisinin işleyişini kendi sefası için bozarak gürültüden rahatsız olduğu için gemide anons yapılmasını, dahili muhabere yapılmasını yasakladığı, köprü üstünde personelin gemi emniyetini tehlikeye atma pahasına hareketlerini kısıtladığı, uyku saatlerinde en ufak gürültü olmasın diye gemiyi adeta dondurduğu ve sabahları saat 9-10' dan önce kalkmadığı herkesin malumudur. Amiral, helikopter harekatında dahi gemide anons yapılmasına izin vermemiştir, bu nedenle helikopter harekatlarını riske sokmuştur.
Mesleğindeki başarısı, kişilik durumu ortada olan amirali kamu vicdanını, hakim ve savcıları etkilemek için kullanmak Genelkurmay'ın düştüğü içler acısı durumu göstermek için yeterlidir. Emrindeki evli bayan subaya niyeti bozan, komutasındaki gemiyi karaya oturtan, her türlü keyfi uygulamayı yapmaktan çekinmeyen bir komutanın kahraman olarak lanse edilmesi Genelkurmay'ın başaramadığı sosyal mühendislikler kervanına ilave edilecek olaylar arasındaki yerini alacaktır.