23 Mart 2011 Çarşamba

Genelkurmay'dan 'gençliğe hitabe' açıklaması

Genelkurmay Başkanlığı, Atatürk’ün Kara Harp Okulu’na girişinin yıldönümü etkinliklerinde Gençliğe Hitabe’nin tamamının her yıl okunmadığını, ancak sahneye konulan gösterilerin senaryosunda belirlenen şekliyle bölümler halinde veya tamamen sahnelenen oyun içerisinde yer alabildiğini bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığı, 15 Mart 2011 tarihli Sözcü gazetesinde "Atatürk’ün Kara Harp Okuluna girişinin yıl dönümü için düzenlenen törende bu yıl bir ilk gerçekleşti. Her yıl törenlerde tamamı okunan Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin bir bölümü, bu yıl okunmadı" şeklinde haberle ilgili açıklama yaptı.

-HABER-
Sözcü gazetesi, bu yılki törenlerde, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin "?İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır? Cebren (zorla) ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil (gerçekten) işgal edilmiş olabilir? Bütün bu şeraitten (koşullardan) daha vahim ve daha elim (acı) olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet (doğru yoldan sapmış) ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin (ülkeyi ele geçirenlerin) siyasi emelleriyle tevhit edebilirler (birleştirebilirler)?" bölümünün okunmaması eleştiriliyordu.

-"HER YIL TAMAMI OKUNMAZ"-
Genelkurmay açıklamasında her yıl 13 Mart tarihinde yapılan törenlerde, senaryosu Harbiyeliler tarafından yazılan, Atatürk’ün hayatını ve ulusa kazandırdıklarını konu alan bir oyun sahnelendiğini bildirdi. Oyunlar için hazırlanan senaryolarda, Atatürk’ün geleceğe ışık tutan sözlerine, düşüncelerine ve ilkelerine yer verildiğini ve örnek davranışlarının sergilendiğini belirten Genelkurmay, her yıl düzenlenen törenlerin, İstiklal Marşı ile başlayıp Harp Okulu Marşı’nın söylenmesi ile sona erdiğini anımsattı. Genelkurmay Başkanlığı açıklamasında şöyle denildi:

"Her yıl basına açık olarak yapılan bu törenler, onlarca basın mensubu tarafından izlenmekte, törene ilişkin ses ve görüntü kayıtları serbestçe alınabilmektedir. Bu arşivlerin incelenmesiyle, bu zamana kadar yapılan törenlerin içeriği hakkında bilgi sahibi olmak da mümkündür.

Nitekim, habere konu olan bölümle ilgili yapılacak bir incelemede görülecektir ki, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin tamamı her yıl okunmamakta, ancak senaryoda belirlenen şekliyle bölümler halinde veya tamamen sahnelenen oyun içerisinde yer alabilmektedir.

Gerçekler böyle olmasına rağmen 13 Mart tarihini takip eden günlerde bazı basın organlarında ve televizyon programlarında, konunun araştırılmaması nedeniyle çok farklı noktalara çekildiği, akıl ve mantık sınırlarını aşan, iyi niyetle bağdaşmayan yorumların yer aldığı görülmüştür.

Harbiyeliyi Ata’sından, O’nun izinden, O’nun düşüncelerinden, O’nun ışığından uzaklaşmış olarak göstermeye çalışmak, önce Büyük Önder Atatürk’e sonra da Harbiyeliye yapılan haksızlıktır.

Harbiyeliyi Ata’sından, Ata’yı da Harbiyeden hiçbir güç ayıramaz, ayıramayacaktır.

Basında her çıkan haberi, hiçbir inceleme ve sorgulama yapmadan doğru olarak kabul edip, Harbiyeyi, Harbiyeliyi ve Türk Silahlı Kuvvetlerini rencide eden bu yaklaşımın değerlendirmesini kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz."