10 Nisan 2012 Salı

İstihbaratı ‘milli kaynaklar’ verdi

Milli Savunma Bakanı Yılmaz, 34 vatandaşın F-16 jetlerinden çıkan bombalarla öldürüldüğü Uludere kırsalındaki hava harekâtına neden olan istihbaratını “milli kaynaklardan sağlandığını” açıklayarak “yabancı istihbarat” iddialarına son verdihare

İstihbaratı ‘milli kaynaklar’ verdi


 
MİLLİ SAVUNMA Bakanı İsmet Yılmaz, 34 vatandaşın F-16 jetlerinden çıkan bombalarla katledildiği Uludere kırsalına gerçekleştirilen hava harekâtının istihbaratının ABD’den mi İsrail’den mi alındığına yönelik tartışmalara, “Hava harekâtına esas teşkil eden istihbari bilgiler milli kaynaklardan sağlanmıştır” açıklamasıyla son verdi. Yılmaz, bölgede istihbari amaçlı bilgi toplayan İsrail yapımı Heron’ların kullanımı, planlaması ve kontrolünün de tamamen “milli” olarak yapıldığını vurguladı.
CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk’ün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelttiği soru önergesini Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Hâkim Tuğgeneral Orhan Köprü’nün bilgi notuyla yanıtlayan Yılmaz, Uludere bombalamasına esas teşkil eden istihbaratın kaynağını da ilk kez açıkladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere muhalefet partilerinin istihbaratın kaynağının ABD’den mi İsrail’den mi alındığına yönelik sorularına hükümet sözcüleri yanıt vermekten kaçınıyordu. Yılmaz, yanıtında şunları kaydetti:
“28 Aralık 2011’de Irak’ın kuzeyinde icra edilen hava harekâtına esas teşkil eden istihbari bilgiler milli kaynaklardan sağlanmıştır. Gözcü (Heron) insansız hava araçları, TSK envanterinde bulunmakta; planlama, kullanım ve kontrolü milli olarak yapılmaktadır. Türkiye ile ABD arasındaki Kuzey Irak’la ilgili anlık istihbarat işbirliği, ABD kuvvetlerinin Irak’tan çekilmesinden sonra da devam etmektedir.”
 
Kaçakçı oldukları iletilmedi
Yılmaz, köylülerin kaçakçı olduğunun bölgedeki askeri yetkililer tarafından bilindiğinin ifade edilmesine karşın, “Terörist olarak değerlendirilen grubun tamamı sınır ötesinde Irak topraklarında bulunduğu sırada harekât icra edilmiş, bu süreçte ilgili makamlara grubun kaçakçı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ulaşmamıştır” dedi.
 
Askeri yasak bölge değil
Yılmaz, “Ülke sınırları dahilinde kara sınır hattı boyunca ve lüzum görülen kıyılarda 30 ila 600 metre derinlikteki sahalarda birinci derece kara askeri yasak bölge tesis edilir. Türkiye-Irak sınırında birinci derece askeri yasak bölge sınırları 600 metredir. Ancak söz konusu olay Türkiye toprakları dahilinde gerçekleşmediğinden anılan bölgede askeri yasak bölge uygulamalarından bahsetmenin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir” ifadelerini kullandı.
 
Soruşturma hâlâ sürüyor
Yılmaz, 3 Kasım 2011’de Konya’da gerçekleşen ve iki subayın şehit düştüğü uçak kazasına ilişkin CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un soru önergesine verdiği yanıtta ise, “Kazaya yönelik teknik inceleme ve rapor hazırlıkları devam etmekte olup hazırlanan raporlar gizli gizlilik derecesinde olduğundan sadece ilgili makamlara gönderilmektedir. 1. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından olayla ilgili olarak yürütülen soruşturma devam etmektedir” ifadelerini kullandı.


Uludereliler Ankara’ya yola çıktı


Uludere’de 34 köylünün öldürülmesi olayında gözlerin çevrildiği Genelkurmay Başkanlığı’ndan TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na ulaşan raporda, “Harekâtın sınır dışı kurallarına uygun olarak yapıldığı” bilgisine yer verilip, “vur” emrini veren makamın açıklanmaması aileleri harekete geçirdi. Çocuklarını kaybeden kadın ve erkeklerden oluşan 52 kişilik grup, bugün Ankara’ya gelecek. Grup, Meclis’te siyasi parti grupları ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nu ziyaret edecek ve BDP grup toplantısında konuşma yapacak.
Aileler, izin verilmesi durumunda Ak Parti ve CHP gruplarını da ziyaret edecek. Grup toplantısı sonrasında siyasi parti gruplarını ziyaret edecek olan aileler, saat 14.00’te İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na giderek komisyon başkanından  soruşturma konusunda bilgi alacak. Aileler, saat 17.00’de ise insan hakları ve sivil toplum kuruluşlarınca oluşturulan “Uludere Platformu” ile bir araya gelecek.
Grubun içinde yer alan Mehmet Encü, Milliyet’e Ankara’ya sonuç almak için gittiklerini belirterek, “Genelkurmay’ın raporunu kınıyoruz. Biz bu olayın üstünü örttürmeyeceğiz. Kendi çocuklarımız için her şeyimizi seferber edeceğiz. Sonuna kadar hakkımızı arayacağız. İnsan Hakları Alt Komisyonu’ndan bize ‘15 güne kadar raporumuzu açıklayacağız’ bilgisi verildi. O raporda olayla ilgili tatmin edici sonuç çıkmazsa elimizden geleni, yani bu toprakları terkedip Barzani’ye sığınacağız” dedi.