Tedavi gördüğü hastanede 86 yaşında hayata gözlerini yuman, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın hayırsever Ağabeyi Ramazan Büyükkılıç, Hulusi Akar Camii’nde öğle namazına müteakiben kılınan Cenaze namazının ardından Asri Mezarlık’ta dualarla defnedildi.
Düzenlenen cenaze töreninde, önceki dönem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı, AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürü Hava Tuğgeneral Volkan Ersun Acar, Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Tolgahan Öztoprak, AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, rektörler, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bilgihan Yeşilyurt, ilçe belediye başkanları, İl Müftüsü Durmuş Ayvaz, AK Parti Genel Başkan Vekili Yardımcısı İzzet Buzkan, siyasetçiler, bürokratlar, STK temsilcileri, basın mensupları, merhumun yakınları ve çok sayıda vatandaş yer aldı.Başkan Büyükkılıç, “Ailemizin çınarı, yetişmeme vesile olan, öğretmenim, kıymetli ağabeyim” diye ifade ettiği merhum Ramazan Büyükkılıç’a son görevini yerine getirerek, ağabeyinin naaşının bulunduğu tabutu omzunda taşıdı. Büyükkılıç, “Ailemizin büyüğü, koca çınarımız, bugünlere gelmemde büyük emeği olan öğretmenim, değerli ağabeyim Ramazan Büyükkılıç ile kıymetli hemşehrilerimiz Emine Turgut, Hanife Taşkın, Hanife Oğur, Üzeyir Akbulut ve Nuri Seviçin’i Orgeneral Hulusi Akar Camii’nde kıldığımız cenaze namazlarının ardından dualarla ebedi istirahatgâhlarına uğurladık. Rabbim mekânlarını cennet eylesin” diye konuştu.Ağabeyi Ramazan Büyükkılıç’ı hayırla yâd eden Başkan Büyükkılıç, “Ramazan ağabeyim; sakinliği, tevazusu ve kimseyi incitmeyen gönlüyle herkesin kalbinde yer edinmişti. Hayatı boyunca iyiliği, kardeşliği ve gönül yapmayı kendine vazife bildi. Güzel izler bırakarak aramızdan ayrıldı. Başımız sağ olsun” dedi.Kayseri’nin tek yürek olduğu ve tören alanından taşan katılımcılar Büyükkılıç ailesinin acısını paylaştı.Kılınan cenaze namazının ardından merhum Ramazan Büyükkılıç, Kayseri Asri Mezarlığı’nda dualar ve Kur’an-ı Kerim tilavetleri ile ebediyete yolcu edildi. Başkan Büyükkılıç, cenazede taziyeleri de kabul etti.Harbiye, askerlik, askeriye, savunma ile ilgili tüm gelişmeler, eleştiriler, asker-siyaset ilişkisi, askeri operasyonlar, gibi ve benzeri haberler, köşe yazıları, dosyalar buradan aktarılmaya çalışılacak.
28 Kasım 2025 Cuma
Türkiye’de Kadınlar Asker Olacak mı? Son Gelişmeler ve Resmi Durum
Kadınlara Zorunlu Askerlik Tartışması
Son günlerde sosyal medyada hızla yayılan iddialar, Türkiye’de kadınlara zorunlu askerlik getirileceği yönünde spekülasyonlara neden oldu. TBMM’ye sunulan bir bireysel dilekçe, tartışmayı daha da alevlendirdi. Ancak uzmanlar ve resmi kaynaklar, bu iddiaların şu an için doğru olmadığını belirtiyor.
Mevcut Sistem Nasıl İşliyor?
Türkiye’de askerlik uygulamaları 1111 sayılı Askerlik Kanunu ve 7179 sayılı Askeralma Kanunu çerçevesinde yürütülmektedir. Mevcut kanunlar gereği:
- Erkek vatandaşlar zorunlu askerlik hizmeti yapar.
- Kadınlar gönüllü askerlik hizmetine katılabilir, fakat zorunlu askerlik kapsamına dahil değildir.
Yani güncel yasal düzenlemeler kadınlar için zorunlu askerlik öngörmemektedir.
Sosyal Medyada Yaygınlaşan İddialar
Geçtiğimiz günlerde TBMM’ye sunulan bireysel dilekçe, sosyal medyada “kadınlara zorunlu askerlik geliyor” şeklinde yorumlandı. Burada kritik nokta, söz konusu dilekçenin hiçbir siyasi parti veya bakanlık tarafından hazırlanmış resmi bir yasa teklifi olmamasıdır.
Bu dilekçe, sadece toplumsal tartışmayı başlatmak amacıyla sunulmuş olup, mevcut kanunlar üzerinde doğrudan bir değişiklik yaratmamaktadır. Dolayısıyla, bu iddialar gerçeği yansıtmamakta ve şu an için kadınların zorunlu askerlik yapması söz konusu değildir.
Uzmanlardan Açıklama
Hukuk ve askerlik uzmanları, kadınların zorunlu askerlik kapsamına alınması için Meclis’te resmi bir yasa değişikliği yapılması gerektiğini belirtiyor. Tek başına bireysel dilekçeler, mevzuatta değişiklik yaratmamaktadır.
Son Durum
- Kadınlara zorunlu askerlik henüz gündemde değil.
- Mevcut sistemde kadınlar yalnızca gönüllü askerlik hizmeti yapabiliyor.
- Sosyal medyada yayılan haberler, bireysel dilekçenin yarattığı tartışmaları yansıtıyor.
12 asker metan gazından şehit olmuştu, Yaşar Güler açıkladı: Bir teröristin verdiği bilgi üzerine mağaraya girilmiş
Millî Savunma Bakanlığının (MSB) önceki günkü bütçe görüşmelerinde milletvekilleri, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler’e çok sayıda soru yöneltti. 12 askerin, Irak’ın Zap bölgesindeki bir mağarada metan gazı ve çeşitli gazlara maruz kalması sonucu şehit olması da görüşmelerde gündeme geldi.
ASKERLERİ MAĞARAYA SOKAN TERÖRİSTİN VERDİĞİ BİLGİYMİŞ
6 Temmuz’da yaşanan olayla ilgili Bakan Güler, “2022’de şehit olan Melih Üsteğmen’in cenazesini bir türlü bulamadık. En son, teslim olan bir tane teröristin verdiği ifadede o üsteğmenin cenazesinin 815 rakımlı tepeden 852 rakımlı tepeye taşındığına dair bir ifadeyi bulunca, daha önce kapatılmış olan bu mağarayı tekrar açmak zorunda olduğuna inanıyor oradaki komutanlık” sözlerini kullandı. MSB daha önce, ‘alınan duyum üzerine’ o mağaraya girildiğini duyurmuş, duyumun kaynağını açıklamamıştı. Olaya ilişkin idari tahkikatın sonucunda ise, 2019’dan 2025’e kadar 3 bin 764 mağaraya girildiği ve hiçbirinde böyle bir olayın meydana gelmediği, olayda doğrudan bir ihmal ya da kasıt bulunmadığı ve gerekli derslerin çıkarıldığı belirtilmişti.
‘C-130 DÜNYANIN EN EMNİYETLİSİ, 70 ÜLKE KULLANIYOR’
Bakan Güler, 20 askerin şehit olduğu uçak kazasına yönelik uçağın ‘eski’ olduğu eleştirilerine, “Havacılıkta eski uçak-yeni uçak diye bir şey yok. Ben bugün 2025 model parçayı takıyorsam, motoru koyuyorsam üstüne, uçak 2025 tarihli (oluyor)… Çok zor ve ağır bakımlardan geçiyorlar. Her 69 ayda bir full bakıma giriyorlar, bütün gövde, kuyruk, kokpit, iniş takımları dahil her şeyi sökülüyor, inceleniyor, değişecekler değişiyor. 1957’den bugüne kadar C-130’larımızda hiçbir tane kaza olmadı. 1999’da bir tane uçakta, motorunda hafif bir yangın çıktı. Dünyanın en emniyetli uçakları, ABD, Almanya (...) 70 ülke kullanıyor” yanıtını verdi.
Güler, şehit olan birinci kaptan pilotun 6 bin 209 saat, ikinci kaptan pilotun ise 2 bin 312 saat uçuş süresi bulunduğunu, uçağın normalde 20,2 ton yükle kalkabildiğini, kaza sırasında 5,7 ton yük taşıdığını söyledi. Karakutuların TUSAŞ’ta incelenmesinin sürdüğünü belirten Güler, kaza nedeninin yaklaşık 2 ay içerisinde ortaya çıkacağını kaydetti.
‘CUMHURBAŞKANIMIZ HİÇ ‘YAŞAR PAŞA BUNU BÖYLE YAP’ DEMEDİ’
Güler, kuvvet komutanlarının 15 Temmuz’dan sonra Millî Savunma Bakanına bağlanmasına dönük eleştirilere ise, “Evet, ama şu anda dahi kuvvet komutanlıklarımızın hepsi Genelkurmay Başkanına bağlıdır. Genelkurmay Başkanıyla görüşmeden hiçbir şekilde onlarla görüşmüyorum. Her kuvvet komutanlığı kendi atamalarını kendisi yapıyor, hiçbir tanesine biz karışmıyoruz” sözlerini kullandı. Yaşar Güler, ‘karışma’ yetkisinin Millî Savunma Bakanında var olduğunun anımsatılması üzerine ise “Uygulama önemli. Belki de yazılı olarak da düzeltilebilir” dedi.
‘ASKERİ HASTANELER İÇİN ÇOK YOĞUN ÇALIŞMA VAR’
Zonguldak Milletvekili Ertuğrul'dan ölen Kayserili Jandarma Eri ile ilgili şok iddia!
Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda vatani görevini yaparken silahla vurulmuş halde ölü bulunan 21 yaşındaki Jandarma Er Celil Ağaç hakkında konuşan CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, 'Askerimizin ailesi, kendilerine gösterilen raporda 'Ölüm nedeni belli değil.' denilirken neden 'intihar' denildiğini ve şehitlik ünvanı verilmediğini sorguluyor' dedi.
Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda vatani görevini yapan ve terhisine 10 gün kala silahla vurulmuş halde ölü bulunan 21 yaşındaki Jandarma Er Celil Ağaç, meclis gündemine taşındı. CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, son yıllarda çatışma harici asker ölümü sayısının şehit sayısını geçtiğini ifade etti.
'ŞEHİT SAYIMIZ 818 İKEN, ÇATIŞMA HARİCİ ASKER ÖLÜMÜ SAYISI 934'
TBMM'de konuya ilişkin konuşan CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, 'Her anne-baba evladını devletine hizmet için askere gönderme onurunu yaşarken, savaş hlleri dışında sağ ve sağlıklı bir şekilde geri dönmesini bekler. Evlatlarının, şüpheli şekilde ölümlerini hiçbir aile kabul etmez, edemez. Sayın milletvekilleri, bu konu daha önce soru önergeleriyle Bakanlığa soruldu, yanıt alınamadı; Meclise getirildi, önergeler verildi, hepsi maalesef reddedildi. Millî Savunma Bakanlığı tarafından bu konuyla ilgili paylaşılan son veri 2000 ila 2012 yılları arasına ait ve bu dönemde şehit sayımız 818 iken, çatışma harici asker ölümü sayısı 934. Yani şüpheli ölüm sayımız şehit sayımızın üzerinde ve 2015'ten beri bu konuyla ilgili sağlıklı bir veri toplanamıyor. Elimizde basından derlediğimiz ve sivil toplum kuruluşlarından elde ettiğimiz veriler var. Buna göre de 1992 yılından beri şüpheli asker ölümü sayısı 2.500 civarında. Bu ölümlerin şüpheli kabul edilmesi, ölümlerin aileler ve toplum nezdinde somut kanıtlarla açıklanamaması, mahkeme kararları ve bilirkişi raporlarının ikna edici düzeyde olmamasından kaynaklanmaktadır. Sayın milletvekilleri, son yıllarda basında yer alan veriler ve iddialarla birlikte ve Bakanlık tarafından önergelere şeffaf ve tatmin edici yanıtlar verilmemesi ne yazık ki ortada, sistematik ihmaller, sorumsuzluklar, belki de bilerek örtülmüş yaşam hakkı ihlalleri olduğu şüphesini artırmaktadır' şeklinde konuştu.
'JANDARMA ER CELİL AĞAÇ'IN AİLESİ ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİĞİNİ SÖYLEDİ'
Kayseri'de Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda vatani görevini yaptığı sırada ölü bulunan Jandarma Er Celil Ağaç hakkında da açıklamalarda bulunan Milletvekili Ertuğrul, 'Benzer şekilde, terhisine on gün kalan Jandarma Er Celil Ağaç, Kayseri'de görev yaptığı cezaevinde ölü bulundu. Resmî makamlarca intihar olarak açıklanan olayın ardından ailesi, çocuklarının bir hafta önce kavga ettiği erler tarafından ölümle tehdit edildiğini söyledi. Askerimizin ailesi kendilerine gösterilen raporda 'Ölüm nedeni belli değil.' denilirken neden 'intihar' denildiğini ve şehitlik ünvanı verilmediğini sorguluyor. Değerli milletvekilleri, bizler bir daha hiçbir gencin şüpheli bir ölümle hayatını kaybeden bir asker olarak kayda geçmemesi için sorumluluk hissetmeliyiz ancak ne yazık ki kışlalardan çatışma dışında hayatını kaybeden ve eğitim zayiatı, kaza, intihar diye açıklanan vakalar giderek sıradanlaşıyor. Bu ölümler arasında, iddialara göre, mobbing, şiddet, grup baskısı, kötü muamele, ihmal, kamera kayıtlarının arızalı olması, silah, zimmet ve nöbet prosedürlerinin uygulanmaması gibi ağır eksiklikler sayılıyor' ifadelerini kullandı.
'ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMASINI TALEP EDİYORUZ'
Konuşmasının devamında konuya ilişkin araştırma komisyonu kurulması gerektiğini belirten Milletvekili Ertuğrul, 'Bizler, halkın vekilleri olarak toplumda soru işareti oluşturan bu olayların takipçisi olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bugün burada bir araştırma komisyonu kurulmasını talep ediyoruz. Bu komisyon, kışlalarda intihar, kaza, kaza kurşunu, şüpheli ölüm iddiasıyla kaybedilen tüm asker ölümlerini, geçmişe dönük olarak tüm kayıtları, adli ve idari soruşturmaları, adli tıp raporlarını, kamera kayıtlarını, nöbet ve silah zimmet kayıtlarını, disiplin soruşturması dosyalarını kapsayacak şekilde yeniden incelemeli. Eğer ihmal, suistimal, kötü muamele, mobbing, fiziki veya psikolojik şiddet varsa sorumlular tespit edilmeli ve yargının önüne çıkarılmalı, askerlerin ruhsal ve psikolojik sağlık izlenimi, denetim, nöbet, silah prosedürleri, komutanlık baskısı, mobbing gibi risk faktörlerinin ortadan kaldırılması için etkili kurumsal mekanizmalar oluşturulmalı ve elbette bu ölümlerin basına yansımasında yaşanan engellemeler, dosyaların kapanması, ailelere gerçek nedenin söylenmemesi, bilgilerin saklanması gibi sorunlar araştırılmalı, toplumsal vicdan ve devlet şeffaflığı açısından mutlaka bir açıklık getirilmelidir' açıklamasını yaptı.
Şehitlerin adını paylaşan eski askerlere orduevi yasağı...
Milli Savunma Bakanlığı, C-130 askeri kargo uçağının Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşmesi sonucu şehit olan 20 askerin kimlik bilgilerini, resmi açıklamadan önce sosyal medya hesaplarında yayınlayan, aralarında emekli askeri personellerin de bulunduğu kişilerin orduevine girişleri yasaklandı.
"Arama-kurtarma çalışmaları devam ederken şehit ailelerimizin acısını umursamayan ve şehit bilgilerini ilk paylaşma yarışına girişen sosyal medya arsızları arasında emekli askeri personelin de olduğu tespit edilmiştir. Bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasının yanı sıra orduevlerine girişleri de yasaklanmıştır."
YILDIRIM'IN DA TESİSLERE GİRİŞİ YASAKLANMIŞTI
Ergenekon kumpas davasında da yargılanan eski asker Oktay Yıldırım 25 Kasım'da yaptığı videolu paylaşımda, askeri sosyal tesislere girişinin yasaklandığını duyurarak "Kimlik kartımı görevli arkadaşlara uzattım. Ancak yasaklı olduğumu ve tesise giremeyeceğimi söylediler. Yasağın ne zaman konulduğu belli değil ancak 2030 yılına kadar askeri sosyal tesislerine girmem yasak" demişti.
27 Kasım 2025 Perşembe
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, Barış Kuvvetleri Komutanı Kılınç'ı Kabul Etti
KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Sebahattin Kılınç'ı kabul etti.
KKTC Cumhurbaşkanlığı'nın resmi internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, "Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kabulde, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, 28'inci Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral İlker Ertuğrul, 39'uncu Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tuğgeneral Ahmet Burak Yürüten, Güv.K.K. Yrd. Tuğgeneral Mehmet Ali Akbaş ve 14'üncü Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Uğur Bor'da hazır bulundu" ifadelerine yer verildi.Ordu Komutanı Bahtiyar Ersay, Edirne Valisi Yunus Sezer'i Ziyaret Etti
Ordu Komutanı Orgeneral Bahtiyar Ersay, Edirne Valisi Yunus Sezer'e makamında bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında 5. Kolordu Komutanı Tümgeneral Mehmet Cafer Aksoytürk ve 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Yüksel Kolcu da hazır bulundu.
Valilikten yapılan açıklamaya göre Ersay, Sezer'e makamında ziyarette bulundu.
Ziyarette 5. Kolordu Komutanı Tümgeneral Mehmet Cafer Aksoytürk ve 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Yüksel Kolcu da yer aldı.
Tuğgeneral Yılmaz’dan KTÜ’ye iade-i ziyaret: Üniversite-Kamu iş birliği masada
Trabzon 17. Komando Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Burak Yılmaz, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı’ya iade-i ziyarette bulundu.
Tekirdağ’da görev sırasında fenalaşan asker şehit oldu
Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde 95. Zırhlı Tugay Komutan Yardımcılığında görev yapan 21 yaşındaki er Yusuf Gönlüaçık, görev sırasında aniden fenalaşarak yere yığıldı.
Bedelli Askerliğe Büyük Talep: 2025’te 101 Bin Başvuru Yapıldı
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 2025 yılına ilişkin asker alma verilerini açıkladı. Buna göre, yıl içinde toplam 328 bin 936 yükümlü silah altına alındı. Yükümlülerden 101 bin 212’si bedelli askerlik, 5 bin 890’ı ise dövizle askerlik hizmetinden yararlanmak için başvuru yaptı.
MSB’nin verilerine göre, Askeralma Kanunu’nun 26 Haziran 2019’da yürürlüğe girmesinin ardından bugüne kadar toplam 3 milyon 814 bin 45 kişi askerlik hizmetine tabi tutuldu.
Bedelli ve Dövizle Askerlikten Elde Edilen Gelir
Bakanlık, bedelli ve dövizle askerlikten elde edilen gelirleri de paylaştı. Buna göre:
Bedelli askerlik uygulamasından Hazine’ye aktarılan toplam tutar 26 milyar 205 milyon 696 bin 360 lira oldu.
Dövizle askerlik kapsamında ise Hazine’ye 33 milyon 757 bin 242 euro gelir sağlandı.
MSB kaynakları, uygulamaların hem yükümlülerin ihtiyaçlarını gözettiğini hem de savunma bütçesine önemli katkı sunduğunu belirtti.
İngiliz ordusunda zırhlı araç kabusu! 30 asker hastanelik oldu: 'Kontrolsüz titriyorlar'
İngiltere ordusu, Salisbury’de yapılan bir tatbikat sırasında yaklaşık 30 asker araç içi gürültü ve titreşim nedeniyle rahatsızlanınca, Ajax tipi zırhlı muharebe araçlarının kullanımını iki hafta süreyle askıya aldı. Sağlık yetkilileri, askerlerin kusma ve kontrolsüz titreme gibi şikayetler yaşadığını bildirdi.
6.3 MİLYAR STERLİN DEĞERİNDE
The Independent’ın haberine göre İngiltere Savunma Bakanlığı, konuyla ilgili başlatılan soruşturmanın “aşırı ihtiyat” gerekçesiyle yapıldığını duyurdu. Olay, 6.3 milyar sterlin değerindeki Ajax programında yaşanan son aksaklık olarak kayda geçti. Araç, bu ay başında ilk operasyonel yeterliliğe ulaştığını açıklamış, Savunma Bakanı Luke Pollard tarafından “sorunlarını geride bıraktığı” şeklinde tanımlanmıştı.
Sözcü, Savunma Hazırlığı ve Sanayi Bakanı Pollard’ın talimatıyla tüm eğitim ve tatbikatlarda Ajax kullanımının iki hafta boyunca durdurulduğunu açıkladı. Araç üzerindeki teknik testler ise olası sorunları tespit etmek amacıyla sınırlı şekilde sürdürülüyor.
YILLARDIR ERTELENİYORDU
Ajax programı, gürültü ve titreşimin askerlerde işitme ve sağlık sorunlarına yol açtığının belirlenmesinin ardından yıllarca ertelenmişti. Araçların 2017’de hizmete girmesi planlanmış, ancak ilk başlangıç operasyonel kapasite bu ay sağlanmıştı. Şu ana kadar planlanan 589 araçtan 160’tan fazlası üretildi.
YAKLAŞIK 30 PERSONELE SAĞLIK KONTROLÜ
Savunma Bakanlığı Sözcüsü, hafta sonu düzenlenen tatbikat sırasında az sayıda askerin gürültü ve titreşim kaynaklı belirtiler bildirdiğini belirtti. Tatbikat derhal durduruldu ve tüm askerlere sağlık taraması yapıldı. Yaklaşık 30 personel ilgili semptomlarla sağlık birimlerine başvurdu; çoğu göreve dönerken, bir kısmı uzman tedavi almaya devam ediyor.
İki haftalık duraklama açıklanmadan önce, programın tam operasyonel kapasiteye ulaşmasının dört yıl daha sürebileceği tahmin ediliyordu. Ajax, 1971’den bu yana hizmette olan CVR(T) araçlarının yerini alacak.
Savunma Bakanı Pollard, 5 Kasım’daki konuşmasında, “Ajax önemli zorlukları aştı ve sahada kendini kanıtladı. Dünyanın en gelişmiş orta sınıf zırhlı muharebe aracı” ifadelerini kullanmıştı.
Macron’dan Ukrayna açıklaması: “Fransız ve Türk askerleri ancak barıştan sonra gönderilir”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna’ya asker gönderilip gönderilmeyeceğine ilişkin tartışmalara açıklık getirdi. Macron, birliklerin savaş döneminde değil, ancak barış anlaşması imzalandıktan sonra konuşlandırılacağını ve bu güç içinde Türk askerlerinin de yer alacağını söyledi.
25 Kasım 2025 Salı
Oktay Yıldırım’ın askeri tesise girmesi yasaklandı
Emekli asker Oktay Yıldırım, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımda, askeri sosyal tesislere girişinin yasaklandığını duyurdu. Yasağın ne zaman geldiğini bilmediğini söyleyen Yıldırım, 2030 yılına kadar yasaklı olduğunu ifade etti.
Ergenekon kumpas davasında da yargılanan eski asker Oktay Yıldırım, X hesabından yaptığı bir paylaşımla dikkat çekti. 4 yıldır ikamet ettiği Burhaniye Dutluca köylüleri tarafından tarikat yapılarının kışkırtmasıyla linç girişimine uğradığını açıklayan Yıldırım şimdi de askeri sosyal tesislere girişinin yasaklandığını duyurdu.
Ankara'da bir operasyon geçirdiğini ve sonrasında dinlenmek için sosyal tesise gittiğini belirten Yıldırım, "Kimlik kartımı görevli arkadaşlara uzattım. Ancak yasaklı olduğumu ve tesise giremeyeceğimi söylediler. Yasağın ne zaman konulduğu belli değil ancak 2030 yılına kadar askeri sosyal tesislerine girmem yasak" dedi.
Diyarbakır’da maden numunesi için askerler mahalleyi abluka altına aldı
Diyarbakır’ın Çınar (Xana Axpar) ilçesine bağlı Husikan Mahallesi yakınlarındaki ormanlık alanda, Oyak Çimento Fabrikası tarafından yapılması planlanan 4’üncü grup pomza madeni için bu sabah saatlerinde şirket çalışanları bölgeye geldi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, şirketin madende numune alma işleminin “sorunsuz” gerçekleşmesi için askerler, TOMA ve zırhlı araçlarla mahalleyi ablukaya aldı.
Mahalleye giriş-çıkışlar yasaklanırken, abluka altındaki mahalleliler durumu duyurunca, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Çınar ilçe yöneticileri, Çınar Belediye Eş Başkanları, Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu üyeleri, Amed Ekoloji Meclisi üyeleri ve çok sayıda kişi bölgeye gitti.
Kitle mahalleye ulaşırken, şirket çalışanlarının numune almasının ardından askerler ablukayı kaldırarak bölgeden ayrıldı.
Türkiye’de Bir İlk: Askeri Kışla Halkla Buluştu, Yerli ve Milli Savunma Sistemleri Sergilendi
Yerli ve milli savunma sanayisinin en yeni sistemleri, vatandaşlarla doğrudan buluşturuldu. “Malatya Halkı Yerli ve Milli Sistemlerle Buluşuyor” programı, hem askeri mekanın halka açılması hem de etkinliğin ruhunu yansıtması bakımından öne çıktı.
Etkinlik, AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak’ın öncülüğünde, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in talimatları ve Malatya Valiliği’nin koordinasyonuyla gerçekleştirildi. Milletvekili Ölmeztoprak, etkinliğin fikir aşamasından sahadaki uygulamasına kadar geçen süreci anlatarak, ordu-millet dayanışmasının önemine vurgu yaptı. Malatyalılar, bu etkinlik sayesinde Türkiye’nin yerli savunma teknolojilerini yakından görme fırsatı buldu.
Savunma Sanayi Ürünleri Malatyalılarla Buluştu
Program kapsamında ATAK helikopteri, SUNGUR hava savunma sistemi, BMC VURAN 44 ve KİRPİ zırhlı araçları sergilendi. ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, BAYKAR ve MKE gibi kuruluşların geliştirdiği yeni nesil mühimmat ve komuta-kontrol sistemleri de ziyaretçilere tanıtıldı.
Etkinlik alanında kurulan stantlarda uzman personel sistemlerin teknik özelliklerini anlattı ve ziyaretçilerin sorularını yanıtladı. Gençlerin ilgisi ve merakı dikkat çekti. Malatya halkı, modern silah ve savunma sistemlerini yakından görerek Türkiye’nin savunma gücüne olan güvenini pekiştirdi.
TSK Tanıtımı ve Sıcak Karşılama
Etkinlik, İstiklal Marşı, şehitlere saygı duruşu ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Askeri bando ekibi milli ve manevi duyguları pekiştiren gösteriler sundu. Komando gösterileri ve Komando Marşı da etkinliğe renk kattı.
Soğuk havaya rağmen sahra mutfağında vatandaşlara sıcak çorba, asker ekmeği, poğaça ve simit ikram edildi. Bu uygulama, askeri ve sivil katılımcıları aynı sofrada buluşturdu. Kışla içindeki tanıtım alanlarında yapılan sunumlar halkın ilgisini yoğun bir şekilde çekti. Malatya halkı, etkinliği sahiplenerek asker-millet-devlet birlikteliğinin canlı örneğini sergiledi.
Türkiye’nin Savunma Sanayi Başarısı ve Gençlerin İlgi Alanı
Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, etkinlikle ilgili açıklamasında, “Türkiye artık kendi kararını kendi verebilen, özgüveni yüksek bir ülke konumuna gelmiştir. Gençlerimizin ilgisi ve heyecanı, bu vizyonun geleceğe taşınacağının en güçlü göstergesidir” dedi. Öğrencilerin stantlara olan yoğun ilgisi savunma teknolojilerinin gençler için ilham verici bir alan olduğunu gösterdi.
Ölmeztoprak, Türkiye’nin savunma sanayindeki başarısının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği, mühendislerin çalışmaları ve güvenlik güçlerinin kararlılığıyla mümkün olduğunu vurguladı. Malatya halkının etkinliğe gösterdiği ilgi, yerli ve milli savunma sanayisine duyulan güvenin önemini ortaya koydu.
Asker-Millet Birliği ve Destek Mesajları
Etkinlik sonrası Milletvekili Ölmeztoprak, 2. Ordu Komutanı Korgeneral Zorlu Topaloğlu’nu ziyaret ederek programın başarıyla gerçekleşmesine sundukları destek için teşekkür etti. Ölmeztoprak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin milletin kader birliğinin ve vatan sevgisinin en güçlü temsilcisi olduğunu belirtti.
Minik Sırma büyüdü teğmen oldu: Jandarmadan duygulandıran Öğretmenler Günü mesajı
Bayburt İl Jandarma Komutanlığı, 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel hazırladığı duygusal video ile öğretmenlerin bir öğrencinin hayatındaki dönüştürücü rolünü vurguladı. Küçük yaşta asker olma hayali kuran ve bugün Bayburt Merkez İlçe Jandarma Karakol Komutanı olarak görev yapan Teğmen Firdevs Sırma Kayacan’ın hikâyesinin yer aldığı çalışma büyük ilgi gördü.
20 Asker Şehit Olmuştu: Düşen C-130 Uçağındaki İncelemeler Tamam
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 11 Kasım'da Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen C130 askeri kargo uçağının enkaz inceleme işlemlerini tamamlayan kaza/kırım ekibinin Türkiye'ye döndüğünü, enkaz parçalarının Kayseri'ye intikalinin devam ettiğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "11 Kasım'da Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen C-130 askeri kargo uçağımızın enkazında incelemelerini tamamlayan kaza/kırım ekibimiz ülkemize dönmüştür. Enkaz parçalarının Kayseri'deki 2'nci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğümüze intikali devam etmektedir" ifadesi kullanıldı.
24 Kasım 2025 Pazartesi
Şanlıurfalı asker terhisine 10 gün kala Sivas’ta hayatını kaybetti
Şanlıurfa’dan askerlik görevini yapmak için Sivas’a giden Halil İbrahim Horoz, terhisine 10 gün kala hayatını kaybetti. Acı haber, ailesi ve sevenlerini yasa boğdu.
22 Kasım 2025 Cumartesi
Van Jandarması'ndan Başarılı Personele Tuğgeneral Avkıran İmzalı Takdir Belgeleri
Van İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mücahit Avkıran, görevlerinde üstün başarı gösteren Jandarma personelini takdir belgesi ile ödüllendirdi. Van Jandarma haberleri ve başarı ödülleri hakkında detaylı bilgi.
Van Jandarması, Üstün Performans Gösteren Personelini Ödüllendirdi
Van İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde görev yapan ve çalışmalarıyla fark yaratan personel, düzenlenen bir törenle ödüllendirildi. Görevlerinde gösterdikleri üstün başarı, azim ve özverili çalışmaları nedeniyle takdir belgesi almaya hak kazanan Jandarma personeli, Van İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mücahit Avkıran tarafından tebrik edildi.
Başarılı Hizmetler Resmen Tescillendi
Van'ın güvenliğine ve huzuruna yaptıkları değerli katkılar, düzenlenen ödül töreniyle taçlandırıldı. Tuğgeneral Avkıran'ın şahsen verdiği takdir belgeleri, personelin mesleki performansının ve adanmışlığının en üst düzeyde takdir gördüğünün bir göstergesi oldu. Tören, Jandarma Komutanlığı içinde motivasyonu ve örnek davranışları teşvik etmek amacıyla gerçekleştirildi.
Tuğgeneral Avkıran'dan Anlamlı Teşekkür
Van İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mücahit Avkıran, yaptığı konuşmada, ödül alan personeli kutlayarak, Van halkına hizmet yolunda gösterdikleri fedakarlık ve başarıdan dolayı teşekkür etti. Tuğgeneral Avkıran, "Bu takdir belgeleri, sizlerin vatandaşımızın huzuru ve güvenliği için gece gündüz demeden yürüttüğünüz çalışmaların küçük bir karşılığıdır. Şahsım ve Van halkı adına şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.
Jandarma'da Motivasyon ve Takdir Kültürü
Bu tür ödül törenleri, Jandarma teşkilatı içinde başarının teşvik edilmesi ve takdir kültürünün yerleşmesi açısından büyük önem taşıyor. Personelin moral ve motivasyonunun artırılması, daha kaliteli hizmet sunulmasının anahtarı olarak görülüyor. Van İl Jandarma Komutanlığı'nın bu uygulaması, diğer iller için de örnek teşkil edebilecek nitelikte.
Van'da güvenlik hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesinde emeği geçen tüm Jandarma personelini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
Genç yaşta hayatını kaybeden Bolulu asker son yolculuğuna uğurlandı
Ankara’da Uzman Çavuş olarak görev yaparken hayatını kaybeden 28 yaşındaki Uzman Çavuş Kemalettin Altun, memleketi Bolu’nun Gerede ilçesinde düzenlenen cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı.
Ankara’daki Kara Kuvvetleri Atlı Spor Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda Tank Uzman Çavuş olarak görev yapan 28 yaşındaki Tank Uzman Çavuş Kemalettin Altun bilinmeyen bir sebepten dolayı hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden Kemalettin Altun için Bolu’nun Gerede ilçesinde cenaze töreni düzenlendi. Törene Altun’un ailesi, yakınları, siyasi temsilciler ile vatandaşlar katıldı.
21 Kasım 2025 Cuma
Dubai Airshow’da Hindistan’a ait savaş uçağı düştü: Pilot hayatını kaybetti
Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Dubai Airshow 2025 sırasında Hindistan’a ait bir savaş uçağı gösteri uçuşu esnasında düştü. HAL Tejas tipi uçağın pilotu kazada hayatını kaybetti.
Jandarma KOM Daire Başkanı Tuğgeneral Selami Akşit vefat etti (26.10.2025 )
Edinilen bilgiye göre, Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki evinde sabah saatlerinde fenalaşan ve kalp krizi geçirdiği anlaşılan Akşit yaşamını yitirdi.
Tuğgeneral Akşit'in cenazesi, yarın memleketi Konya'nın Ereğli ilçesinde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
Bakan Yerlikaya'dan vefat eden Tuğgeneral Akşit için başsağlığı mesajı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, NSosyal'deki hesabından paylaştığı mesajında şunları kaydetti:
"Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanımız Tuğgeneral Selami Akşit geçirdiği rahatsızlık sonucu vefat etmiştir. Kendisine Allah'tan rahmet; ailesine, kahraman Jandarma Teşkilatımıza ve milletimize başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet, makamı ali olsun."
TSK komuta kademesinde istifa: 3. Ordu Komutanlığı’na atanan Orgeneral Kemal Yeni emeklilik dilekçesi verdi (16.08.2025)
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında çalışmalarını tamamlayan Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararlarıyla 3. Ordu Komutanlığı’na atanan Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Kemal Yeni’nin “emeklilik” dilekçesi verdiği öğrenildi. Orgeneral Yeni’nin dün itibarıyla emekli işlemlerinin başlatıldığı ifade edildi.
Mevcut Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’ın YAŞ kararları çerçevesinde sürpriz biçimde emekliliğe sevk edilmesinden sonra, Gürak’ın karargahtaki sağ kolu olarak görev yapan Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Kemal Yeni de aynı atamalar çerçevesinde Ankara’dan tayin edildi. Orgeneral Yeni’nin YAŞ’taki görev yeri Erzincan’da konuşlu 3. Ordu Komutanlığı oldu.
T24’ün askerî çevrelerden edindiği bilgiye göre, Orgeneral Yeni’nin 3. Ordu Komutanı olarak görevlendirilmesinden sonra Genelkurmay Başkanlığı’na “emeklilik” dilekçesi verdiği bilgisi kulislere yansıdı.
Bilindiği üzere; Orgeneral Yeni, Ege Ordusu Komutanı’yken, Orgeneral Metin Gürak’ın Genelkurmay Başkanı olmasıyla beraber Ankara’da Genelkurmay 2. Başkanı olarak görevlendirildi. Gürak’ın YAŞ’ta emekli edilmesiyle birlikte, Yeni’nin tayini 3. Ordu Komutanlığı’na çıkarıldı.
TSK çevrelerinde Gürak’ın yakın çalışma ekibi içinde bulunduğu ifade edilen Yeni’nin emekliliğini istemesinde, kendisinden kıdemsiz konumdaki Orgeneral Levent Ergün’ün, Malatya’da konuşlu 2. Ordu Komutanlığı’ndan Genelkurmay 2. Başkanı olarak atanması kararının etkili olduğu askeri kaynaklarca ifade edildi.
Yeni’nin emeklilik dilekçesinin kabul edilmesi halinde Genelkurmay Başkanlığı’nın, 3. Ordu Komutanlığı’na yeni atama yapması gerekecek.
20 Kasım 2025 Perşembe
İskenderun'da şehit olan askerler... MSB faturayı kesti
Milli Savunma Bakanlığı, İskenderun'da iki askerin şehit olduğu olayda kastı, kusuru, ihmali olan alay ve tabur komutanı dahil 4 personelin TSK ile ilişiğinin kesildiğini, 8 personele disiplin cezası verildiğini açıkladı.
SÜRECE İLŞKİN ŞEFFAF BİR YAKLAŞIM SERGİLENECEK
MSB, Görsel Yapım ve Foto Film Merkezi Komutanlığı’nda düzenlenen haftalık basın toplantısında, adli sürecin İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldüğünü ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin olayla ilgili mevzuat doğrultusunda şeffaf bir yaklaşım sergilemeye devam edeceğini vurguladı. Bakanlık, şehit askerler için başsağlığı mesajı yayımladı.
19 Kasım 2025 Çarşamba
15 Temmuz’un Kritik İsmi: “Üç Komutana Şantaj Yapıldı” /// Müyesser Yıldız

Yargıtay’ın bozma kararından sonra yeniden görülen Genelkurmay Çatı Davası’nda savunma yapan dönemin Akıncı Üs Komutanı eski tuğgeneral Hakan Evrim, fişleme listelerinde Hulusi Akar, Abidin Ünal ile Yaşar Güler’in de isimlerinin olduğunu ve bu komutanlara, “Ya projeye destek verirsiniz ya da size de FETÖ’den işlem yaparak hapse atarız.” şeklinde şantaj yapıldığını öne sürdü.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda devam eden davanın dünkü ve bugünkü celsesinde savunmasını yapan Hakan Evrim sözlerine, “Ben suçsuzum, terörist ve hain değilim.” diyerek başladı.
Evrim, sözde atama listesinde hakkında “göreve devam” ve “Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı” yazılması suçlamasına karşılık şunları söyledi:
“Bilgim, iradem dışındaki görevlendirmeden sorumlu olamam. TSK’da Tebliğ-tebellüğ esastır, kimse tebliğ etmedi, ben de tebellüğ etmedim. İddianameye göre, bu listeyi hazırlayan hayali Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin içinde olup da kendimi hiç bilgi ve tecrübemin olmadığı bir makama atamış olmamın gerekçesi ve mantığı yok. Bu benim işim değil. Eğer listeyi ben yapmış olsaydım, en fiyakalı görevi almalıydım. TSK eğitim kurumlarında hiç çalışmadım. Listeyi ben yapmış olsam zaten kendimi bu göreve atamazdım. Eminim eğitim konusunda hayli başarılı olan cemaat bu göreve uygun birisini rahatlıkla bulabilirdi. Ayrıca atama listesindekilerin kimi tutuklanıyor, kimi emekli ediliyor, kimi ihraç ediliyor, kimi TSK’da göreve devam ettirilip general/amiral bile yapılıyor. Örneğin Korgeneral Metin Gürak listede GATA Sağlık Komutanı olarak atanmış. Ama hiçbir tahkikat görmemiş, üstüne sonrasında Genelkurmay Başkanı bile yapılmıştır.”
Evrim, darbeyi planladığı ve yönettiği iddialarını ise şöyle reddetti:
“Bu konuda aleyhimde hiçbir beyan, delil yok. Bu delili kim getirebilirse susacağım ve tüm suçlamaları kabul edeceğim. Hodri meydan. Darbe toplantısı yapılacaksa, darbenin merkezi olduğu söylenen benim üssümde olmalıydı. Üssümdeki tüm kameralar faaldi, hiçbirisi kapatılmadı. 5-9 Temmuz’da son toplantıların yapıldığı iddia edilen bayram haftası memleketim Ödemiş’teydim. Yönetici olsam bayramda yapıldığı iddia edilen bu toplantılara mutlaka katılmalıydım. Üssü darbeye tahsis etmek isteseydim, en baştan yapardım. Üssü darbeye tahsis eden, planlama toplantılarına neden tahsis etmesin ki? Adil Öksüz Ocak 2016’dan itibaren Kazan’a gelmiş, Ankara’da villa kiralamış ve birçok toplantı yapmış. Eğer bu işin içerisinde olsaydım daha en baştan Adil Öksüz’ün ilk benimle temasa geçmesi, görüşmesi, toplantılar yapması gerekirdi. Üssümde bulunan 71 F-16 uçağının tamamını harekâta hazırlatırdım. Üsteki silah sistemleri bile o gece yapılanlara yeterliydi, başka takviyeye ihtiyaç duyulmazdı. Darbeyi bilen ve haber alan, önlem almayan, kimseye haber vermeyen, hem kendi karargâhını hem de başka birlikleri darbeden korumayan ve sonra da görevine devam eden Genelkurmay Başkanı, 2. Başkan, Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlarına ne diyeceksiniz? Onların birliklerini darbeye tahsis etmesi konusunda ne yapıldı? Darbeyi bilmelerine rağmen ne kendi karargâhlarını koruyabildiler ne de diğer birlikleri haberdar ettiler.”
“Hulusi Akar İftira Attı”
Dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, “Hakan Evrim bana ‘dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen’le görüştürürüz’ gibi bir şey söyledi” şeklindeki ifadesi için de “iftira” diyen ve Akar’ın tek ifadesinin iki versiyonu olduğuna dikkat çeken Evrim, şunları anlattı:
“Bu sözünde ifadesinin diğer kısımlarında olduğu gibi kesin, net ifade yok. ‘Gibi bir şey söyledi’ demek, ‘Olabilir de olmayabilir de’ anlamındadır. Akar’ın iki ifade nüshasının arasında 20 farklılık, değişiklik var. İkincisinde, kendisini kurtaracak şekilde düzeltmeler yapılmıştır. Bu da doğru söylemediğinin, ifadesini duruma göre değiştirdiğinin delilidir. Meclis Darbe Komisyonuna korktuğu için gidememiş, gönderdiği yazılı ifadesinde de benim kendisine söylediğimi iddia ettiği bu konudan hiç bahsetmemiştir. Eğer bu söylem gerçek olsaydı, Hulusi Akar tarafından her ortamda dile getirilmeliydi; ancak bu iftirasını başka hiç bir yerde dile getirmemiş, getirememiştir. Fetullah Gülen’in telefon numarasını bilmem. Kendisini ne telefonla aramışlığım ne de görüşmüşlüğüm vardır. Dolayısıyla Hulusi Akar’a böyle bir teklif yapmış olmam mümkün değildir. Akıncı’da olan şudur: Genelkurmay Başkanı farklı bir yaklaşımla fikir üreterek, daha güçlü çözüm alternatifleri sunmak suretiyle oradakileri yönlendiriyordu. Ülkenin durumuna ilişkin TRT’de yayınlanan bildiride belirtilen şikâyetleri bildiğini, kendisinin de bunlara katıldığını, hatta iktidar partisinden bazı milletvekillerinin bu konulardaki benzer serzenişleri bizzat kendisine söylediklerini belirtti. Toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla hep birlikte hareket edilerek ülkenin düze çıkarılması gerektiğini; mesela Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, parti içi muhalefet, muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, hatta kanaat önderlerinin de katılımıyla ülkedeki sorunların çözülmesine çalıştığı yönünde sözler söyledi. Benim makam odamda tüm gece boyunca oturdu. Emir komuta içerisinde herkese emirler verdi. Güya enterne edilmiş halde iken gece saat 02:09 ve 06:04’te, askeri hattan iki kere evini bizzat arayarak sadece eşi ile konuştu ve eşini teskin etti. Bu nasıl enterne edilme? Aleyhime bu beyanı delil kabul edilen Hulusi Akar mahkemeye gelip bizlerin bulunduğu celsede dinlenmeliydi. Ama gelmedi, gelemedi, getirilmedi. Delikanlıysa, buraya gelir aynı ifadesini söylerdi. Yemedi.”
Yurtta Sulh Konseyi’nin varlığının ispatlanamadığını, darbenin 1 numarasının Akın Öztürk olmadığının ortaya çıktığını, darbe planının bulunamadığını, ayrıca IQ’su 130’un üzerinde olan sanıkların böyle bir darbe planlaması yapmayacağını savunan Hakan Evrim şöyle devam etti:
“Seçilen hedefler stratejik olarak doğru hedefler değil. Üç köprünün sadece birinin, üstelik tek taraflı trafiğe kapatılması askeri açıdan açıklanabilir değil. Keza, çevresinde Kuvvet Komutanlıkları olan Meclis kolayca askerlerle alınabilecek iken bombalanıyor. Bu mantıklı mı? Ayrıca darbeciler ellerinin altında o kadar uçak olmasına, rehine bulundurmalarına rağmen hiçbirisini kullanmayı düşünmediler, hiçbir kaçış planı ve alternatif plan yapmadılar. Marmaris ve Dalaman’daki kameralar Cumhurbaşkanı’nın olduğu zamanlarda kapatılıyor, kayıtları siliniyor. Neden? Akıncı Üssünde benim darbe yaptığım söyleniyor; ama tüm kamera kayıtları yerinde duruyor, silinmiyor. Aytun Çıray (CHP eski milletvekili ve Darbe Komisyonu üyesi), ‘Yakın korumaları ile kolayca yapabileceği bir suikast ile Cumhurbaşkanı’nı etkisiz hale getirebilecek iken, cemaatin bir ekip göndererek otelden almaya çalışması mantıklı değil. Hele darbeye kalkışması tam bir saçmalıktır.’ dedi. Akıllı adam. Muhsin Kutsi Barış (Eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı) da savunmasında, istese bunu kendi açısından kolayca nasıl halledilebileceğini anlattı. En son çaresi darbe yapmak olan cemaatin, gücünün yüzde 1-2’siyle darbeye kalkışması normal değildir. 19 Mart’tan itibaren İmamoğlu ve CHP’ye yapılanlar ortadadır. Seçimi kaybetme riskine karşılık tüm tuşlara basılarak yapılan bu saldırılar, ölüm kalım meselesinde yapılabileceklere en iyi örnektir. Hükümet, gücünün yüzde 1-2‘siyle hareket etmiyor, tüm gücüyle devrede. Her şeyini kaybedecek olan, gereğini işte böyle yapar. 15 Temmuz’da cemaatin, güya bizlerin, yaptığı gibi değil.”
Akar, Ünal ve Güler’i Suçladı
Evrim, dönemin komuta kademesini ve MİT Müsteşarını suçlarken de şu iddialarda bulundu:
“MİT’in yanında Şirin Ünal, Ahmet Zeki Üçok, Kenan Kenan ve Devlet Denetleme Kurulu Başkanı’nın hukuksuz, delilsiz listeleriyle fişlendik. Bu listelerde Hulusi Akar, Abidin Ünal ve Yaşar Güler’in de isimleri vardı. Komutanlara, ‘Ya projeye destek verirsiniz ya da size de FETÖ’den işlem yaparak hapse atarız’ şantajı yapıldı. Atama listesi Yaşar Güler’in emriyle yayımlandı. Emri ileten emir subayı binbaşı Mehmet Akkurt o gece çatışmada öldürüldü. Akar ve Fidan güya darbeyi haber alamadı, darbe yapan personelini engelleyemedi, Cumhurbaşkanı suikasta maruz kaldı; ama ikisi de başarısızlıkları nedeniyle görevden alınmadı, üstüne bir de bakan yapıldı ve hala el üstünde tutuluyorlar. Neden acaba? Hulusi Akar darbeyi biliyordu. Halen yalan söylüyor. Burada bizimle birlikte yargılanması gerekiyordu. Çok önemli bir hizmet yapmış olmalı ki, korunuyor. Abidin Ünal’a gelince; askeri öğrenciler dahil pek çok masum personeline sahip çıkmadı, 45 yıllık silah arkadaşını bu davada sırtından bıçakladı, sattı. Hulusi Akar ile Abidin Ünal’ı Genelkurmay Başkanlığı konusunda birbirine karşı rakip yaparak, şantajla plana razı ettiler. Abidin Ünal Cumhurbaşkanı ile görüşmek için gizlice Saray’a gitti ve Hulusi Akar tarafından yakalandı. Hulusi Akar kendisinden istenen rolü iyi oynayınca, ‘Dere geçerken at değiştirilmez’ denilerek göreve devam ettirildi, bakan yapıldı. Değiştirilecek olan at Hulusi Akar, değiştirecek at ise Abidin Ünal’dı. Darbeye bu kadar yardım etmeseler, görevlerinde kalmaları mümkün olmazdı. Abidin Ünal saat 23:17’de MİT mensubu Sadık Üstün ile telefonda görüştükten hemen sonra darbeyi bilmesine rağmen Akın Öztürk’ü Akıncı’ya gönderdi. Hulusi Akar’ın ilk aklına gelen kişi Akın Öztürk oldu. Akıncı’dayken nedense hemen Akın Öztürk’ü çağırttı. Bu kadar tesadüf olabilir mi? İkisi de Akın Öztürk’ü bile bile getirtti ve darbenin 1 numarası adayı yaptı. Öldürülerek darbe suçu ona ve bizlere yıkılmak, olayın üzeri kapatılmak istendi. Akar ile Ünal ikballeri uğruna tüm personeli ve özellikle Akın Öztürk’ü sattılar. Aralarındaki makam kavgasının faturası o an hiçbir yetkisi olmayan Akın Öztürk’e ve bizlere kesildi. Biz darbeci olsak, ne Akar ne Ünal ne Fidan kalırdı.”
Akıncı Görüntülerinde Ne Var?
15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’ne kuleyle temas kurmadan ve ışıklarını kapatarak inen uçaklar olduğunu, üstte emekli pilotların ve yaklaşık 200 kişilik yüzü maskeli tam teçhizatlı bir grubun görüldüğünü, bu kişiler ile ertesi gün teslim alınan 250-300 uzun namlulu silahın burada ne aradığının araştırılmadığını, kendisi hakkındaki tek elle tutulur bilgi olan dijital delillerin de tahrif edilmiş deliller olduğunu öne süren Hakan Evrim, “Akıncı görüntülerinin üçte biri getirildi. Neden mi? Sanırım saklayacakları bir şeyler, görülmesini istemedikleri kişiler vardı. Akıncı ve Marmaris’e ait saat 17:00 ile 06:00 arasındaki HTS kayıtları getirtilsin, her şey ortaya çıksın.” dedi.
Evrim, savunmasını şöyle tamamladı:
“Bizler bu tuzağın kurbanlarıyız. Masum binlerce insan tasfiye edilerek, yerlerine yandaşlardan üç misli personel alındı. Önceki mahkeme başkanı Oğuz Dik ile siyasiler arasındaki mesajlar ortaya çıksın, başka bir şeye gerek kalmaz. Bu davanın toptan bozulup gerçek suçluların yargılanmasını sağlayacak bir iddianame yazılması gerekiyor.”
Hakan Evrim’in avukatlığını üstlenen oğlu İlhan Evrim de o vakitler öğrenci olduğu için babasının önceki savunmalarına gelemediğini belirterek, duygusal bir beyanda bulundu. Av. Evrim, “Babam bence suçsuz. Objektif olamam, ama hayat da objektif değil.” deyince sanıklar tarafından alkışlandı.
Dünya birincisi kursiyer teğmenin çığlığı: “Masumum, kimse sesimi duymuyor”
Sevinç Özarslan -
Masumiyetine dair tüm delilleri mahkemeye sunmasına rağmen sesini kimsenin duymadığını söyleyen Baldan, herkesi hakikati görmeye davet etti.
2015 yılında ABD’de yılın pilotu seçilen, dünya havacılık tarihinde ilklere imza atan Buğra Baldan mektubunda, “Hava Harp Okulu’nu derece ile ABD’de aldığım uçuş eğitimini ise havacılık tarihinde bir ilki gerçekleştirip 3 ödül alarak birincilikle bitirdiğimi göreceksiniz ancak şu anda haksızca cezaevindeyim. Hiçbir şeyden haberim yoktu. Müebbet hapisteyim. Masumiyetime dair her delili gösterdim ne yazık ki sesim duyan olmadı. Bize bir insan değil sayı gözüyle bakıldı. Bu satırlarımı okurken gönül gözünüz hakikati görsün.” dedi.
Ankara 4. Ana Jet Üstü Komutanlığı 143. Filo’da kursiyer teğmen olarak görev yapan Buğra Baldan, 15 Temmuz’da hemen sonra tutuklandı. Halen Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutuklu olan Baldan’a, haberi olmamasına rağmen darbe girişimiyle suçlanarak müebbet hapis cezası verildi. Cezası onanan Baldan, tek kişilik hücrede kalıyor.
Mahkemeye sunduğu delilleri, gazeteci Nevşin Mengü’ye yazdığı mektubunda da anlatan Baldan, “Masumum ve bunu resmi belgelerle de kanıtlayabiliyorum. Darbeden hiçbir haberim olmadığını, kız arkadaşımla buluşmak için önceden aldığım 15 Temmuz 2016 saat 18.40 Konya gidiş-16 Temmuz dönüş YHT biletiyle kanıtlıyorum. Telefonun gece elinden alındığını, tertemiz olup, içinde masumiyetini gösteren içerikler olduğunu ehime veiles reami bilirkişi raporu ile kanıtlıyorum. Elime o gece silah dahi almayıp, hiçbir kanunsuz eylemde bulunmadığımı kamera görüntüleri incelendikten sonra hazırlanan lehe bilirkişi raporuyla kanıtlıyorum. Örgüt üyesi olmadığımı mahkeme elime tanıklık yapmak isteyen kamuoyunca tanınan merhum Orgeneral Saldıray BERK’in kardeşi, merhum Albay Yıldıray BERK’in mahkemeye teslim edilen beyanları ile kanıtlıyorum. Tek anlam veremediğim ise; bu resmi belgelere rağmen nasıl müebbet hapis cezası aldığım ve adaletin tecelli etmesi için daha ne yapmam gerektiği…” ifadelerini kullandı.
HAVA HARP OKULUNDAN BİRİNCİLİKLE MEZUN OLDU, DİPLOMASINI ABDULLAH GÜL VERDİ
1991 yılında Ankara doğumlu olan Buğra Baldan, 2005 yılında Türkiye 40. olarak Kuleli Askeri Lisesi’ne kayıt oldu. 2009 yılında Kuleli Askeri Lisesi’nden, 2013 yılında Hava Harp Okulu’ndan dereceyle mezun oldu. Birinci bitirdiği Harp Okulu’nun mezuniyet töreninde diplomasını dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den aldı.
DÜNYA HAVACILIK TARİHİNDE BİR İLKE İMZA ATTI
2014 yılında başında Türk-ABD Hava Kuvvetleri’nin karşılıklı anlaşmaları gereği, ABD Laughlin Hava Üssü’nde uçuş eğitimi alabilmek için Ankara ABD-ODC Merkezinde yapılan İngilizce dil yeterlilik sınavından 100 üzerinden 97 alarak pilotaj eğitimini ABD’de almaya hak kazandı. 2 yıla yakın süren, dünyanın en zorlu eğitimleri arasında gösterilen jet pilotu eğitimini; dil bariyeri, kültür farkı ve daha birçok zorluğa karşın 3 ödül alarak birinci bitirdi. Havacılık tarihinde bir ilke imza atmış, “Top Stick – En Yetenekli Pilot Ödülü”, “Distinguished Graduate – En Seçkin Mezun Ödülü” ve “AETC Air Commander Trophy – Komutan Özel Ödülünü” aldı. Bu başarılar ülke basınında büyük yankı uyandırdı ve hakkında “Kahraman Savaş Pilotu (Sözcü)”, “Jet Türk (Takvim)”, “Dünya Birincisi (Habertürk)”, “Amerikayı Fethetti (Türkiye)” manşetleriyle haberler yaptı.
ABD’DE YILIN PİLOTU SEÇİLDİ, ABD VATANDAŞLIĞI VE F-22 PİLOTLUĞUNU REDDEDİP TÜRKİYE’YE DÖNDÜ
Başarıları haber programları ve sosyal medya paylaşımlarına konu edildi. Ocak 2016’da İsmail Küçükkaya ile Çalar Saatte “Günün Mavisi” seçildi. Yabancı basında Times gazetesi gibi gazetelerde ABD’nin vatandaşlık ve F-22 pilotluğu teklifini reddettiğine dair haberler yapıldı. 2015 yılı sonunda ülkesine dönmeden hemen önce, 900.000 personeli olan ABD Hava Kuvvetleri’nin tüm pilotlarını geride bırakarak “ABD’de Yılın Pilotu” niteliğindeki ödüle layık görüldü. Buna rağmen Türkiye’ye döndü ve 2016 yılı başında F-16 eğitimini almak üzere Ankara Akıncı Üssü’ne kursiyer pilot olarak atandı. Bu süreçte başarıları tüm devlet erkanı tarafından takdir edildi ve dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar tarafından kendisine “Üstün Başarı” ödülü verildi.
HAPİSTE DERECE YAPARAK HUKUK FAKÜLTESİNİ KAZANDI AMA MEZUN OLMASI ENGELLENDİ
Buğra Baldan, hapiste de başarılarına devam etti. İngilizce’nin yanı sıra Fransızca ve Rusça dillerine de hakim olmaya çalışmış; Fransızca dilinde de 87.5 YDS notu ile yüksek yeterlilik notu aldı. 2021’de Türkiye 3711’incisi olarak Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesine tam burslu olarak kazandı. Bu okulda son sınıfın son sınavlarına kadar eğitimine devam etti, tüm sınavlara girdi. Hiçbir derse fiziken katılmamasına rağmen mezuniyet öncesi son final sınavlarına 198 kişilik sınıfında 2’nci olarak girdi ve birinciliği hedefledi. Ancak sınavdan bir hafta önce eğitim hakkını hiçe sayan son dakika İstinaf Mahkemesi kararıyla mezun olması engellendi.