Kanunlar esnetilerek korumalar, araçlar ve astronomik maaşlarla “emeklilik saltanatı” süren generallerin, lüks lojman ayrıcalıkları da ortaya çıktı.
Emekli paşalar için orduevi arazilerine kanun ve yönetmelikler esnetilerek inşa edilen dairelerin her birinin devlete maliyeti 2.2 milyon dolar. Bu konutlardan en fazla rağbet göreni Fenerbahçe’deki 46 daire. Korumalı bölgenin en dikkat çekici apartmanı ise 6 daireli Fahrettin Altay Apartmanı. Kapı komşusu olan 6 generalin tamamı Ergenekon soruşturmalarıyla gündeme gelen Encümen-i Daniş’in üyesi.
Emekli generallerin saltanatını dünkü analizimizde masaya yatırmıştık.
Bugün ise detayları paylaşıyoruz. İşte ‘hayat paşama güzel’ dedirtecek
ayrıntılar ve tuhaflıklar.
SAYIŞTAY GİREMEDİ
Hatırlanacağı gibi 2009 aralığında ‘kaçak paşakondular’ haberi medyada
çokça tartışıldı. Orduevi arazisi içinde kütüphane olarak kullanılan bir
bina yıkılarak 10 daireden oluşan 5 katlı bir apartman 32 milyon lira
harcanarak yapıldı.Her türlü lüksün olduğu -hatta bazı komutan eşlerinin
talepleri yüzünden projenin birkaç kez değiştirildiği- 198 metrekarelik
bu konutlara apartman ruhsatı alınamadı. Daha sonra iş oldu bittiye
getirildi ve ruhsat alındı. Üstelik bütün bunlar Güneydoğu’da ‘karakol
yapacak paramız yok’ denilen zamanda oldu.
İlginçtir haberler çıkınca Sayıştay denetlemeye gitti ama nizamiyeden
içeri bile giremedi. Arazi bedeli hariç tanesine 2.2 milyon dolar
harcanan bu daireler emsallerine göre çok pahalı. Üstelik bu binalar
‘Harekât alarm iskan tesisleri’ adı altında kayda geçiyor. Yani lojman
yerine savaşta kullanılacak askeri tesis havası verilerek her türlü
yasal sorun kolaylıkla aşılıyor. Tıpkı tatil köylerinin ‘eğitim merkezi’
kayak merkezlerinin de ‘kış sporları eğitim merkezi’ olması gibi. Bu
konutlar arasında en fazla rağbet gören Fenerbahçe’deki 46 lüks dairenin tamamında emekli orgeneral ve oramiraller oturuyor.
Fakat en ilginç tesadüf (!) ise 6 daireli F. Altay apartmanında. Çünkü kapı komşusu olan bu 6 generalin tamamı Encümen- i Daniş üyesi.
Devletin kendine yıllarca hizmet etmiş üst düzey komutanları korumaya
alması makul bir durum olarak görülebilir. Fakat burada öyle istismarlar
var ki inanılır gibi değil. Bu konutları kullanacak kişilerin hakkında
mutlaka özel koruma kararı alınmış olmalı. Bu kararda ancak İl Koruma
Komisyonu tarafından alınıyor. 4’ü asker 8 üyeden oluşan bu heyet şu ana
kadar tüm generallere otomatikman özel koruma kararı çıkarttı.
Denizciler dahil.Üstelik emekliliğine bir yıl kala bu karar alınıyor ve
konut tahsis ediliyor. Komutanlar daha görevde iken kendisine istediği
yerden konut tahsisi kararını aldırıyor.Korumalı konut tahsisi mart ve
eylül aylarında olmak üzere iki kez yapılıyor. Değişiklik talepleri
eylül ayında, halen görevdeki ve emeklilerden konutta oturmayanların
talepleri ise martta karara bağlanıyor.
BAŞBUĞ’UN İLGİNÇ HAMLESİ
Ancak bu noktada çok önemli bir ayrıntı var. Bu yönergede, 2009 Ağustos’unda İlker Başbuğ
tarafından bir değişiklik yaptırıldı. Yeni düzenlemeye göre mart ayında
sadece muvazzaf personel ile emekli personelden konutta oturmayanların
talepleri görüşülecek ve öncelikle muvazzafların talepleri karşılanacak.
İlginç bir tesadüf Fenerbahçe'deki lüks konutların bitirilme ve teslim tarihi de Mart 2010. Yani yeni lüks konutların başkalarına gitmesi bu şekilde önlenmiş oldu.
1 lojman yetmez 2 tane olsun
MSY: 319-8 numaralı yönerge,
emekli personele ilave olarak “emekliliğine 1 yıl kalmış muvazzaf
personele de” bu şekilde korumalı konut tahsis edilmesi imkânı sağlıyor.
Biraz daha açarsak, bir orgenerale, kuvvet komutanlığının 2’nci
senesinde bu lojmanlardan tahsis yapılabilmekte. Yani bu orgeneral hem
görevde bir kuvvet komutanı olmasından dolayı Kamu Konutları Yönetmeliği
gereği kendisine devlet tarafından verilen ve her türlü ihtiyacı
karşılanmış özel tahsisli konutunda oturmakta hem de kendi adına
tahsisli başka bir ilde devlete ait bir konutu daha bulunmakta. İlginç
bir durum da kuvvet komutanının Genelkurmay Başkanlığı’na terfisi
ihtimalinde yaşanıyor. Şöyle ki: KKK iken tahsis edilen konut, bir üst
rütbede iken de kendi adına tahsisli kalıyor. Mesela müstafi Işık
Koşaner’de böyle bir durum yaşandı mı sorusu hâlâ güncel!
Gizli kalmış ikinci EMASYA protokolü
Korumalı konuta yerleştiniz. Ama iş burada bitmiyor. Konutların
korunması meselesi normalde İçişleri kanalıyla yapılacakken koruma
taburları tarafından yapılıyor. Muhtemel ki polise güvenmeyen komutanlar
EMASYA benzeri protokol yapmışlar. Böylece emekli generallerin
korumasını asker yapıyor. Hal böyle olunca emrine emir eri, emir subayı
gibi imkânlar da verilmiş oluyor.Market alış verişi, köpeğin yürüyüşü
vs. ihtiyaçları da ‘vatan hizmeti’ yapan Mehmetçik yapmış oluyor. Her
emekli orgeneral ya da oramiral için 4 ila 7 kişilik timler tahsis
ediliyor. Bu timlerde en az 1 astsubay yer alıyor. Tabii komutanların
yazlıklarının hizmetçilerine kadar her şey ilgili koruma taburundan
sağlanıyor. Kamuoyu Yaşar Büyükanıt’a alınan 400 bin euro’luk zırhlı
makam aracını çok tartışmıştı. Oysa Büyükanıt’ın aracında bir anormallik
yok. Zira emekli komutanlara bu araçlardan şoförüyle birlikte
veriliyor.
Vatandaşa 4 bin komutana 400 lira
Konutlar tahsis edildikten sonra bir diğer tartışma konusu da kiraların
belirlenmesinde yaşanıyor. İlgili mevzuat 2005 tarihli bir tebliğe
dayanıyor. Ona göre de mutlaka korunması gereken kişiler genel tebliğde
belirtilen rakamın iki katı kira bedeli ödeyecekler. Fakat tebliğe göre
üst sınır 175 TL. Korumalı konutlarda bu rakam 350-400 lira arası. Yeni
deniz manzaralı ultra lüks ve 3milyon liralık konutların aylık kirası 400
lirayı geçemiyor. Aynı bölgede rayiç evlerin kirası ise 4 bin lira.
Cemal Albay’a var Veli Küçük’e yok
Peki bu konutlar kimlere tahsis ediliyor? Kanun açık ama bugüne kadar
çok istisnalar tanındı. Mesela Hrant Dink davasından yargılanan emekli
Albay Ali Öz, faili meçhullerden yargılanan Albay Cemal Temizöz, JİTEM
davalarından yargılanan Atilla Uğur ve Arif Doğan...
USULSÜZ TAHSİSLER
Şimdi soru şu: Devlete karşı suç işledikleri için bu isimleri tutuklayan
devlet aynı zamanda yargıladığı kişilerin korunmasına karar verip kamu
kaynaklarından konut tahsis ediyor. Bu soruya cevap ararken bir nokta
daha var ki es geçmek mümkün değil. Can güvenliği tehlikede olduğu
gerekçesi ile korumalı konut tahsisi için Genelkurmay’a başvuran
Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük’e ‘hayır’ dendi ve konut
tahsis edilmedi.
Albaylara tahsis edilirken Küçük gibi önemli bir isme konut verilmemesi de ilginç bir ayrıntı. Fenerbahçe’deki
konutların tahsisi hâlâ çok tartışılan bir konudur. Zira kanunlara açık
olduğu belli olmasına rağmen hükümete ters bakan isimlere konut tahsis
edildi. Mesela Jandarma Genel Komutanı iken ‘mahalle baskısı’ sonucu
istifa eden Atilla Işık’a bu konutlardan verildi. Oysa yönetmeliklere
göre Jandarma’dan emekli olduğu için İçişleri Bakanlığı bünyesindeki bir
lojmanın tahsisi gerekiyordu. Aynı şey, 2004 yılında Jandarma Genel
Komutanlığı’ndan emekli olan ve halen Fenerbahçe’deki
lojmanlarda kalan emekli Orgeneral Şener Eruygur için de geçerli. Onun
da İçişleri’ne veya Jandarma’ya bağlı konutlarda oturması gerekmekte.
MAHALLE BASKISININ KAYNAĞI...
Fenerbahçe’deki ultra lüks konutlarda yaşayan generallerin özerk
hayatları yasal ve etik açıdan sıkıntılı. Fakat sıkıntı bununla da
sınırlı değil. Ordu kademesine yoğun baskı yapma imkânı buluyorlar.
Nitekim geçen yaz yaşanan YAŞ krizlerinde bunun örneğini gördük.