-TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Zaman Gazetesi'nin gündeme getirdiği 367 krizinin perde arkasını deşifre eden belgeyi yorumlarken, tanık olduğu olaylar hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. "Bir siyasi partinin kapatılacağı, hükümetin düşeceği... 'Size yeni oluşum içinde görev verilecek'... Yani bir silahlı kuvvetler mensubu, bir kuvvet komutanı böyle bir şeyin içine girebilir mi?" tepkisini gösteren Şahin, o dönemde zaman zaman sözlerine itibar edebilecekleri bazı kişilerden bu yönde haberler geldiğini kaydetti. TBMM'ye gittiğinde siyasetle fazla ilgisi olmayan bir dostunun kendisine şunları söylediğini aktardı: "(Çok ciddi ihtilal hazırlığı varmış, sizlerin haberi var mı? Hatta Başbakan'ın yurtdışına gidip dönmemesini önerenler varmış) dedi. Bunlar cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde oluyor. Fazla inanmak istemiyorum, ama 'acaba' diye de değerlendiriyorum. Birilerinin korku salmak için yaptığını düşünüyordum. Erkan Mumcu, Mehmet Ağar Parlamento'da grup kurdu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde milletvekillerini Meclis'e sokmadılar. Tabii birtakım duyumlar alıyorduk; birtakım telkinler sonucu gelmediler diye. Bazı gerçekler bugünlerde su yüzüne çıkıyor, yakın tarihte neler olmuş öğreniyoruz."
Şahin, önceki gece Ülke TV'de Mehmet Acet'in sunduğu 'Gazeteci Milleti' programında Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal ve TV8 Ankara Haber Koordinatörü İsmet Demirdöğen'in sorularını cevapladı.
ŞENER'İ CUMHURBAŞKANLIĞI VAADİYLE BİZDEN KOPARDILAR
Meclis Başkanı, eski kabine arkadaşı Erkan Mumcu'nun bu vaatlere nasıl kandığını, nasıl böyle bir tezgâha düştüğünü anlayamadığını dile getirdi. "Sadece o değil, bizden birisi daha inandı bunlara: Abdüllatif Şener Bey." hatırlatmasını yapan Şahin, şöyle devam etti: "2007 seçimlerine giderken liste dışı kalan iki arkadaşım ziyaretime geldi. Bunlar Abdüllatif Bey'e de uğramışlar. Söylediği bir söz üzerine telaşla bana geldiler. Abdüllatif Bey de aday olmamıştı. Onlara, 'Milletvekili adayı olamadığınıza üzülmeyin, sevinin; çünkü aday olanlar pişman olacaklar.' demiş. O arkadaşların ismi bende mahfuz. Demek ki, Abdüllatif Bey birileri tarafından nasıl ikna edilmişse edilmiş. 'Bu iktidar gidecek, AK Parti kapatılacak', kendisine de herhalde birtakım makamlar açılacak... Cumhurbaşkanlığı vaadinde falan bulunulmuş. Abdüllatif Bey'in bizden kopması, daha sonra parti kurması... O süreçte yeni oluşumun olacağı ve kendisinin de önemli göreve geleceği konusunda ikna edilmiş. Bu konuda tanıklarım da var."
Meclis Başkanı Şahin, 12 Eylül darbesiyle ilgili soruşturmanın başladığı hatırlatılarak '28 Şubat' için de böyle bir adım atılmasını isteyip istemediği sorusu üzerine "Bunu yapacak olan, bağımsız yargı organlarıdır. Bu konularda soruşturma ihtiyacı varsa bunu savcılarımız yapabilirler." cevabını verdi. Askerî müdahaleye maruz kalmış bir siyasetçi olarak savcıların başlatacağı böyle bir soruşturmayı yararlı göreceğini ifade etti.
27 NİSAN BİLDİRİSİ, İBRET-İ ÂLEM İÇİN SİTEDE DURSUN
27 Nisan bildirisine karşı yapılan hükümet açıklaması için, "Milletin iradesini, hukukunu korumalıydık." diyen TBMM Başkanı, e-bildirinin halen TSK'nın internet sitesinde durmasıyla ilgili olarak da, "İbret-i âlem için orada durmaya devam etsin." yorumunu yaptı.
Şahin, TSK İç Hizmet Kanunu 35. maddesiyle ilgili düşüncelerini de paylaştı. "Ben anayasa maddelerinin herhangi bir askerî müdahaleye imkân tanıdığı kanaatinde değilim." ifadesinin ardından, "Böyle bir yetki yok. 35. maddenin şimdiye kadar değiştirilmesi gerekirdi. Değiştirilmemiş olmasını da eksiklik olarak değerlendiriyorum. En kısa sürede değiştirmek gerekir." değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili soruya karşılık da, "Sayın Abdullah Gül'ün süresi 7 yıldır, 5 yıl daha görev yapabilir." görüşünü kaydetti.