Ankara'nın Tuluntaş köyü civarında eğitim uçuşu yaptığı sırada yere çakılan askerî helikopterde şehit olan 5 subayın evine ateş düştü.
Şehit pilotlar, Fikri Dilsiz, Erhan Gül, Şükrü Pürlü, Taner Erdoğan ve Kemal Taşçı'nın ailesinin yaşadığı ev ve sokaklar Türk bayraklarıyla donatıldı. Fikri Dilsiz'in geçici görevle Ankara'da bulunduğunu, bir ay sonra evine döneceğini anlatan anneanne Ayşe Fatma Oturan, taziyeleri kabul ederken, "Keşke düğününe gelseydiniz." diye feryat etti. Kara Pilot Üsteğmen Taner Erdoğan'ın kardeşi Ahmet Erdoğan da ağabeyiyle hafta sonu birlikte olduklarını belirterek, "Sabah yolcu ettik. Akşam şehit haberini aldık." diyerek gözyaşı döktü. Dün şehitlerden sadece Kara Pilot Üsteğmen Erhan Gül için cenaze töreni düzenlendi. Kocatepe Camii'ndeki törende Gül'ün bayrağa sarılı cenazesi bir süre askerlerin omuzlarında taşındı. Bu sırada şehidin annesi Feraye Gül, "Körpecik fidansın, o buz gibi toprağa seni nasıl gömerim." diyerek tabutu öptü. Daha sonra şehidin cenazesi Cebeci Şehitliği'nde toprağa verildi.
Kaza sebebiyle ilgili açıklama yapan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 'sis' şüphesinin ağır bastığını söyledi. Pilotun, "Bulut içi oldum." şeklindeki son sözlerinin hatırlatılması üzerine Atalay, "Kazanın gerekçesiyle ilgili şu anda size bir şey söylemem mümkün değil. Genelkurmay Başkanlığı denetiminde çok yönlü çalışmalar sürdürülüyor. Ama kazanın sis nedeniyle gerçekleştiği yorumu ağırlıklı." diye konuştu. Enkaza geç ulaşıldığına yönelik iddialar üzerine Bakan Atalay, "Doğrusu o süreci herkes biliyor. Zaten jandarma bölgesidir, en yoğun şekilde çalışıldı. Yani o konuda şu anda tam dakika dakika veremiyorum. Ama neticede herhalde Genelkurmay Başkanlığımız onun zamanlamasını da verir." ifadelerini kullandı.
Devletin zirvesini ağlatan veda
Şehit pilot Erhan Gül'ün Kocatepe Camii'ndeki cenaze namazı sırasında anne Feraye Gül ile eşi Duygu Gül, güçlükle ayakta durabildi. Acılı eş, bir buçuk yıl önce evlendiği şehit üsteğmene son kez, "Seni seviyorum." diyerek veda etti. Namazın ardından Gül'ün bayrağa sarılı cenazesi askerlerin omzunda top arabasına konuldu. Bu sırada anne Gül, kendisini sakinleştirmeye çalışan yakınlarından uzaklaşarak oğlunun tabutuna koştu. Acılı annenin, gözyaşları içinde evladının tabutunu öpmesi devletin zirvesini derinden etkiledi. Gül'ün cenazesi, yakınları ve silah arkadaşlarının arasında son yolculuğuna uğurlanmak üzere Cebeci Asri Mezarlığı'na götürüldü.
Keşke torunumun düğününe gelseydiniz
Şehit Üsteğmen Fikri Dilsiz'in Mersin'deki baba ocağını yas bürüdü. Nusratiye Mahallesi'ndeki evin ön cephesine Türk bayrağı asıldı. Taziyeleri ise şehidin anneannesi Ayşe Fatma Oturan ve amcası Ali Dilsiz kabul etti. Anneanne, torunu ile son olarak yılbaşında görüştüğünü belirterek şehidin İzmir'de görev yaptığını söyledi. Torununun, eğitim amacıyla Ankara'ya gönderildiğini anlatan Oturan, "Şubatta görevini tamamlayıp İzmir'e dönecekti." dedi. Bekâr olan torununa ağıt yakan Oturan, "Muradına eremeden öldü." diye feryat etti. Gözyaşlarına boğulan anneanne gelen misafirleri ise, "Keşke düğününe gelseydiniz. Erken düğün oldu. Genç yaşta öldün yavrum." diyerek karşıladı.
'Sabah yolculadık akşam şehit haberini aldık'
Üsteğmen Taner Erdoğan'ın helikopter kazasında hayatını kaybettiği haberi, memleketi Tokat'ın Erbaa ilçesindeki yakınlarını üzüntüye boğdu. Olayın duyulmasının ardından şehidin yakınları, Gazi Mahallesi Ülkekent'teki baba evine akın etti. Üç erkek kardeşin en büyüğü olduğu, geçen ağustos ayında avukat Gonca Erdoğan ile evlendiği kaydedilen şehidin baba evinin bulunduğu apartmana büyük bir Türk bayrağı asıldı. Bu arada şehidin hafta sonu tatilini geçirmek üzere baba evine geldiği ve hafta başında Ankara'ya döndüğü belirtildi. Şehidin kardeşi Ahmet Erdoğan, ağabeyinin hafta sonunu geçirmek üzere Erbaa'ya geldiğini belirterek, "Dün biz onu sabah yolcu ettik. Akşam şehit haberini aldık." dedi.
