Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker
Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli
Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 67'si tutuklu 275
sanıklı ''Ergenekon'' davasının 274. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları
Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir
Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, gazeteci Tuncay Özkan ve emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Hasan Iğsız'ın da aralarında bulunduğu 43 tutuklu sanık katıldı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Ankara GATA'da tedavi gören Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli tuğgeneraller Veli Küçük ve Levent Ersöz ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
Bu davadan tutuksuz yargılanan ''Odatv'' davasının tutuklu sanığı Yalçın Küçük ile CHP Milletvekili Sinan Aygün'ün de aralarında bulunduğu 4 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
Bu davadan tutuksuz yargılanan ''Odatv'' davasının tutuklu sanığı Yalçın Küçük ile CHP Milletvekili Sinan Aygün'ün de aralarında bulunduğu 4 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmaya, eski bakanlardan Yaşar Okuyan ile ''Odatv'' davasında tutuklu yargılanırken bir süre önce tahliye edilen Soner Yalçın, Müyesser Yıldız ve Barış Pehlivan'ın da aralarında bulunduğu bazı gazeteciler de izleyici olarak katıldı.
Duruşmada, ''28 Şubat'' soruşturması kapsamında mahkemece serbest bırakılan eski Genelkurmay Başkanlarından emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın avukatı Erol Aras da Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi olarak gözlemci sıfatıyla hazır bulundu.
Balbay, Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı
Tutuklu sanıklar, duruşma salonuna girerken kendilerini el sallayarak selamlayan izleyicilere kucaklaşma hareketi yaparak karşılık verdi.
Duruşmada, ''28 Şubat'' soruşturması kapsamında mahkemece serbest bırakılan eski Genelkurmay Başkanlarından emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın avukatı Erol Aras da Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi olarak gözlemci sıfatıyla hazır bulundu.
Balbay, Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı
Tutuklu sanıklar, duruşma salonuna girerken kendilerini el sallayarak selamlayan izleyicilere kucaklaşma hareketi yaparak karşılık verdi.
Mustafa Balbay, basın mensuplarının bulunduğu bölüme doğru seslenerek, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı.
Balbay, ''Hapiste
gazeteciler günü olmaz. Bunun için mücadele ediyorum'' derken, Tuncay
Özkan da, Soner Yalçın'ı göstererek, ''İçeriye atarlar ama yine de
gazetecilik yapar'' dedi.
Silah dosyası
Duruşmada, Alparslan Arslan'a, Danıştay saldırısında kullandığı iddia edilen glock marka silahların satılmasına ilişkin dosya sanıkları hakkında ''Silahlı terör örgütüne silah temin etme'' suçundan düzenlenen ek iddianamaye ilişkin savunmaların alınmasına başlandı.
Silah dosyası
Duruşmada, Alparslan Arslan'a, Danıştay saldırısında kullandığı iddia edilen glock marka silahların satılmasına ilişkin dosya sanıkları hakkında ''Silahlı terör örgütüne silah temin etme'' suçundan düzenlenen ek iddianamaye ilişkin savunmaların alınmasına başlandı.
Bu dosyanın tutuklu sanıklarından Selçuk Özkan, hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek,
''Aykut Metin Şükre bana silah lazım olduğunu söyledi. Kenan Özay da
daha önceden silah bulabileceğini söylemişti. Ben Kenan Özay'dan
silahları alıp, Aykut Metin Şükre'ye verdim. İddianamede yazıldığı gibi
bunun için çok büyük çaba sarf etmedim. Böyle bir şey yaptığıma çok
pişmanım'' dedi.
Sanık avukatlarından Ali Rıza Dizdar'ın,
''Danıştay saldırısının ardından gazeteleri okuyunca, bu silahların
kullanıldığı biliyor muydunuz?'' sorusuna Özkan, ''Aykut Metin Şükre,
Danıştay saldırısı olduktan sonra gazetelere yansımadan önce bana
saldırının bu silahlarla yapıldığını söylemişti'' yanıtını verdi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, ''17 Mayıs 2006'daki Danıştay cinayetinin sizin temin ettiğiniz silahlarla işlendiğini ne zaman öğrendiniz?'' sorusu üzerine Özkan, şunları kaydetti:
''Olay
olduktan bir gün sonra olabilir. Şükre bana Selimiye'de, o silahın
Danıştay'da kullanıldığını söyledi. Aykut, 'Alparslan Arslan, bu
saldırıyı yaparak beni yaktı' diyerek, polise gidip anlatmak istedi.
Ben 'Olay büyük, içinden sıyrılamayız' diyerek engelledim. Büyük bir
olay olduğu için kabullenmekten kaçındım. Sıkıntı yaşamamak için Şükre
ile uzun süre görüşmedim. Etrafımızdaki büyüklerimize de bunu anlattım.
Aileme, dayıma anlattım. 'Alparslan'a silahı biz verdik' dedim. Onlar
da, 'Söylemeyin, kendinizi anlatamazsınız' dedi. Silahların Alparslan
Arslan'a verileceğini bilmiyordum. Sadece Şükre'nin bir avukata
vereceğini biliyordum. Kenan Özay ile daha sonra Üsküdar'da görüştüm,
olayda bizim silahların kullanıldığını söyledim.''
Tutuklu
sanıklardan Kenan Özay, 2 glock tabancayı 5 bin 400 liraya davanın
diğer tutuklu sanıklarından Mahmut Güzel'den satın aldığını belirterek,
Alparslan Arslan'ı tanımadığını söyledi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Özay, ''Silahlı terör örgütüne üyeliğim yok. Silahların tanesini 2 bin 700 liradan aldım. Buradaki sanıkları tanımıyorum'' dedi.
Duruşma, silah temin etme dosyası sanıklarının savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.