Kamuoyunda 'ombudsmanlık' olarak bilinen Kamu Denetçiliği Kurumu tasarısında 'askerî faaliyetlerin' kapsam dışında tutulmasına tepkiler sürüyor.
Emekli
Askerî Hâkim Albay Mesut Kurşun, TSK'yı Cumhurbaş-kanlığı'na bağlı
DDK'nın denetiminden istisna tutan Anayasa'nın 108. maddesinin, askerî
vesayetçilerin temel dayanağı olduğunu düşünüyor.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sevk edilen ve kamuoyunda 'ombudsmanlık'
olarak bilinen Kamu Denetçiliği Kurumu tasarısında 'askerî
faaliyetlerin' kapsam dışında tutulmasına tepkiler sürüyor.
Askerî
faaliyetlerin de ombudsmanın denetimine açılması gerektiğini belirten
emekli Askerî Hakim Albay Mesut Kurşun, "Aksi halde birçok olayın
gerçeği aydınlatılamıyor. İşte Uludere faciası, işte Dağlıca baskını.
Geçmişte yaşanmış bunlar gibi bir sürü olay var. Bu yaşananlar askerî
hizmetin alanıyla ilgili deyip doğrudan denetim dışında tutarsak o zaman
nasıl toplum bu olayların gerçeğini öğrenecek? Ordunun denetime
açılması şart." diyor.
Anayasa'nın 104. maddesine göre Cumhurbaşkanı 'Devletin başı' ve 'Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanı' olarak tanımlanıyor. Yine Anayasası'nın 108. maddesi 'Cumhurbaşkanı, emrindeki Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) isteği üzerine harekete geçirerek tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar' diyor. Fakat aynı maddenin devamında ise 'Türk Silahlı Kuvvetleri, Devlet Denetleme Kurulu'nun görev alanı dışındadır.' deniliyor. Dolayısıyla, Başkomutan sıfatına sahip Cumhurbaşkanı kendisine bağlı TSK'nın hiçbir faaliyetini denetleyemiyor. 28 Şubat sürecinde, Genelkurmay'ın tüm baskılarına rağmen halkı fişleyen Batı Çalışma Grubu'nu (BÇG) deşifre ettikleri için yargılanan dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkan Vekili Bülent Orakoğlu ve Onbaşı Kadir Sarmusak hakkında beraat kararı veren emekli Askerî Hakim Albay Mesut Kurşun, TSK'yı Cumhurbaşkanlığı'na bağlı DDK'nın denetiminden istisna tutan Anayasa'nın 108. maddesinin, askerî vesayetçilerin temel dayanağı olduğunu düşünüyor. Türkiye'de, kendi içine kapalı, şeffaflıktan uzak TSK'nın kamu denetimine açılması tartışmaları yaşanırken bu kurumun Başkomutan Cumhurbaşkanı'nın bile denetiminden istisna tutulmasının demokrasiyle bağdaşır yanının olmadığına dikkat çekiyor.
Kurşun, şu görüşü dile getiriyor: "Bu kuruma özerklik tanımak demokrasi anlayışıyla bağdaşmıyor. Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı yürütmenin başı. Aynı zamanda TSK'nın başkomutanı. O zaman Cumhurbaşkanı, Başkomutanı olduğu bir kurumu nasıl denetleyemez? Bu çok ciddi bir çelişki. Askerî vesayet sistemi kendisini o şekilde korumaya almış. Kendisini denetim dışı bırakmış. İşe oradan başlamak gerekiyor. Asıl tartışılması gereken yeni anayasada orduyu DDK denetiminden istisna tutan maddenin değişip değişmeyeceği konusu. TSK önce Cumhurbaşkanı'nın denetimine açılmalı."
Anayasa'nın 104. maddesine göre Cumhurbaşkanı 'Devletin başı' ve 'Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanı' olarak tanımlanıyor. Yine Anayasası'nın 108. maddesi 'Cumhurbaşkanı, emrindeki Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) isteği üzerine harekete geçirerek tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar' diyor. Fakat aynı maddenin devamında ise 'Türk Silahlı Kuvvetleri, Devlet Denetleme Kurulu'nun görev alanı dışındadır.' deniliyor. Dolayısıyla, Başkomutan sıfatına sahip Cumhurbaşkanı kendisine bağlı TSK'nın hiçbir faaliyetini denetleyemiyor. 28 Şubat sürecinde, Genelkurmay'ın tüm baskılarına rağmen halkı fişleyen Batı Çalışma Grubu'nu (BÇG) deşifre ettikleri için yargılanan dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkan Vekili Bülent Orakoğlu ve Onbaşı Kadir Sarmusak hakkında beraat kararı veren emekli Askerî Hakim Albay Mesut Kurşun, TSK'yı Cumhurbaşkanlığı'na bağlı DDK'nın denetiminden istisna tutan Anayasa'nın 108. maddesinin, askerî vesayetçilerin temel dayanağı olduğunu düşünüyor. Türkiye'de, kendi içine kapalı, şeffaflıktan uzak TSK'nın kamu denetimine açılması tartışmaları yaşanırken bu kurumun Başkomutan Cumhurbaşkanı'nın bile denetiminden istisna tutulmasının demokrasiyle bağdaşır yanının olmadığına dikkat çekiyor.
Kurşun, şu görüşü dile getiriyor: "Bu kuruma özerklik tanımak demokrasi anlayışıyla bağdaşmıyor. Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı yürütmenin başı. Aynı zamanda TSK'nın başkomutanı. O zaman Cumhurbaşkanı, Başkomutanı olduğu bir kurumu nasıl denetleyemez? Bu çok ciddi bir çelişki. Askerî vesayet sistemi kendisini o şekilde korumaya almış. Kendisini denetim dışı bırakmış. İşe oradan başlamak gerekiyor. Asıl tartışılması gereken yeni anayasada orduyu DDK denetiminden istisna tutan maddenin değişip değişmeyeceği konusu. TSK önce Cumhurbaşkanı'nın denetimine açılmalı."