13 Nisan 2012 Cuma

28 ŞUBAT OPERASYONUNU KİM NASIL GÖRDÜ?

Türkiye'nin 28 Şubat darbesiyle yüzleşmesi heyecana yol açtı. Hukukçular, mağdurlar ve Hükümet yetkililerinin gözüyle operasyon...
Hukukçular, artık darbe yapılamayacağına dikkat çekerken mağdurlar soruşturmanın genişletilmesini istedi. Hükümet ise demokrasinin kurumsallaştığına dikkat çekti.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Olay her yönüyle soruşturulmalıdır. Darbelerin, demokrasi dışı girişimlerin sorgulandığı, hukuk önüne çıkartıldığı bir Türkiye’den kimse endişe etmemelidir.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: Parlamentoda CHP, defalarca 28 Şubat süreciyle ilgili soruşturma yapılmadığını dile getirdi. Bu süreçte pek çok mağduriyet yaşandı. Bunlara ilişkin maddi gerçeklerin bizim gördüğümüz gerçeklerle ne kadar örtüşüp örtüşmediğini herkesin bilme hakkı var.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin: Türkiye yakın siyasi tarihinde, geçmişinde yaşamış olduğu ve demokrasisini belli periyotlarla kesintiye uğratan olaylarla yüzleşmek durumundaydı. Bunlar yaşanıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Yakın siyasi geçmişle yüzleşme Türkiye’ye itibar kazandırır.

TEMİZLİK YAPILIYOR
Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı: Türkiye’de artık dizginleri halk, millet, eline aldı. Bu sürecin içinde aktif aktör olarak rol almış olanların, hak ettikleri cezayı görmeleri hukuk devletinin gereğidir. Bu tür operasyonların, sorgulamalar, yargılama süreçleriyle de demokratik alandaki, var olan engelleri ortadan kaldırarak, bir de o alanda temizlik yapmak anlamına geldiğini düşünüyorum...

SP lideri Mustafa Kamalak: Soruşturma sevindirici. 28 Şubat’ta tarihimizin en haince, en sinsi darbesi yapıldı. Mesut Yılmaz’ın da soruşturulması gerekiyor. Asil aktörler holdingler ve patronlar. Bunların 22 bankanın içini boşalttıklarını biliyoruz. Muslukları kısılanlar askeri ve birtakım darbe heveslisi sivilleri maşa olarak kullandı. Medya tekel durumunda idi. Medyayı silah gibi kullandılar.
Eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu: Artık bundan sonra hiç kimse darbe yapmaya heveslenemeyecek.

DEMOKRASİ HAMLESİ

Gazeteci-Yazar Nazlı Ilıcak:
 Darbe emir komuta zinciri içinde olduğuna göre daha üst makamlara doğru sorgulama kararı çıkacaktır. O dönemin iki Genelkurmay Başkanı var. İsmail Hakkı Karadayı ve Hüseyin Kıvrıkoğlu.

Gazeteci-Yazar Mehmet Altan: Demokratikleşme açısından önemli bir hamle olduğunu, geç kaldığımızı düşünüyorum. 28 Şubat’ın bire bir mağduru olarak bire bir bütün detayı ile gördüm.

Akın Birdal: Kışla müdahalesine ciddi bir fren ve umut verici. Ordunun siyasete müdahalesinin suç oluşturduğu ve oluşturacağı artık anlaşılmış olmalı. Çevik Bir hakkında çok kez suç duyurusunda bulunduk ama sonuç alamadık. Bu nedenle AİHM’e taşıdık. Umuyorum bu isimler BÇG ve Çevik Bir sanık sandalyesine oturur ve mahkum olur biz de AİHM’den başvurumuzu geri çekeriz. Uzun süre bedenimin fonksiyonlarını yerine getiremedim. 8 kez ameliyat oldum. Hâlâ arızaları var. Her gün 28 Şubat’ın ağrılarıyla uyandım. Parmaklarım fonksiyonunu tam kazanamadı.

Bülent Orakoğlu: Emniyet İstihbarat Dairesi olarak mağdur olduk. Bu süreç önemli. En önemli darbelerden biri çünkü geçmişteki darbelerle ilgili belgelere ulaşmak zor. Ama 28 Şubat tarihimizin yarattığı şartlar ve sorgulanabilirliği açısından her şeyi ortada olan bir darbe. Asker, sivil unsurlar, medya, yargı, dönemin siyasileri, iş dünyası, psikolojik harekâtı yürütenler ortada. Bu süreçte rol alan askeri ve sivil unsurlardan hesap sorulması gerekiyor. Arka planı ortaya çıkartılır ve askere yol çizen sivil unsurları yargılayabilirsek bunu da sivil bir anayasa ile taçlandırırsak sivil irade hakim kılınır.

Refah-Yol Hükümeti Bakanı Ahmet Demircan: Bu müdahaleler, ülkeye ve millete yapılmış en büyük haksızlıklardı. Görev süremiz içerisinde baskılardan nefes alamaz durumda çalışmaya, milletin sorunlarını çözmeye gayret ettik.
YAŞ mağduru Mustafa Hacımustafaoğulları: Milletin dört gözle beklediği bir süreç başlatılmıştır ve inşallah sonuna kadar gider.

YiNE KARŞI ÇIKTI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Şubat darbesine yönelik soruşturmayı eleştirdi. Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi (PM) sunumundan sonra yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Eğer bir yerde hukuksuzluk yoksa, baskı yoksa, adaletin, insan haklarının gerektirdiği şekilde herkesin yargılanmasına biz ses çıkarmayız. Adil şekilde olmak koşuluyla herkes gidip savunmasını yapabilir. Ama bugünkü Türkiye'de ben adaletin olmadığını söylüyorum. Adalet yok. Kişi savunma hakkını kullandı diye hapse mahkûm oldu bizim ülkemizde. Hangi adaletten söz ediyorsunuz? Adaleti intikam duygusuyla arayamazsınız arkadaşlar. Adalet intikam duygusuyla aranırsa orada adalet olmaz. Adalet yüce bir kavramdır. Adalet toplumun vicdanı demektir. Eğer bir karar toplum vicdanında kabul edilmiyorsa o adalet değildir.”