Bir süre önce Sabah gazetesi çok önemli bir belgeyi ‘ele geçirdi’ ve yayımladı. Belge, Milli İstihbarat Teşkilatı’na aitti ve Sabah gazetesine göre adı Ergenekon soruşturmalarıyla ünlenen Tuncay Güney’in ‘MİT ajanı’ olduğunu kanıtlıyordu.
Belgenin yayımlandığı gün MİT bir açıklama yaptı ve Tuncay Güney’in teşkilatlarında hiçbir sıfat altında hiçbir zaman görev almadığını, aksine MİT’in Güney’i hedef olarak izlediğini bildirdi. (Yanı sıra, belgeyi üreten MİT biriminin daha sonra teşkilatın şemasından çıkarıldığını, yani kapatıldığını da açıkladı MİT ve ima yoluyla o birimin kurucusu Mehmet Eymür’ü suçladı.)
Sabah bir süre daha Tuncay Güney’in MİT ajanı olduğu konusunda ısrarlı davrandı, sonra bu konudaki yayınlar doğal olarak sona erdi. Ama dün, Bugün gazetesi aynı belgeyi bir kez daha yayımladı ve bu kez Sabah’tan farklı olarak belgenin sadece başlık bölümü değil tamamı yayımlandı. Ve biz belgenin tamamını gördüğümüzde, söz konusu olanın Tuncay Güney’in MİT tarafından sorgulanması olduğunu, MİT’in Güney’i JİTEM elemanı olması nedeniyle sorguladığı ortaya çıktı.
Demek ki, ilk yayın, Sabah gazetesinin bilerek veya bilmeyerek katıldığı bir manipülasyondu. Birilerinin Tuncay Güney’in MİT ajanlığını öne sürerek kimi çıkarlar veya Ergenekon’un kamuoyunda algılanışını değiştirme peşinde olduğu anlaşılıyor. Tuncay Güney’in JİTEM’in değil de MİT’in adamı olduğunun ilanı kimin neden işine geliyor, bunu henüz bilmiyoruz, belki hiç bilemeyeceğiz. Öte yandan Tuncay Güney’in JİTEM’in içindeki bir ajan olduğu iması ve iddiası da, ciddiye almamız gereken bir isim tarafından, eski MİT mensubu Mehmet Eymür tarafından dile getirildiğine göre, sormak gerekir: Peki Tuncay Güney, JİTEM’in içine kim adına sızmış, edindiği bilgileri kime veya kimlere aktarmıştı? Sabah gazetesini kullanarak manipülasyon yapmaya çalışanlar kim ya da kimlerdi? Amaçları neydi?
***
Biz Radikal gazetesinde başını sonunu bilmediğimiz, etrafındaki bütün gerçek konusunda ikna olmadığımız hiçbir belgeyi basmıyoruz. Belki de bu sebeple, Ergenekon belgelerini sızdırmaktan çıkarı olanların sıklıkla başvurduğu bir gazete de değiliz. Artık kişisel olarak tamamen ikna olmuş durumdayım: Bir yanda son derece ciddi konulara belki de tarihimizde ilk kez eğilen çok önemli bir dava ve suç soruşturması var, buna Ergenekon diyoruz. Bir yanda da, o Ergenekon soruşturma ve kovuşturmasının sonuçlarını mahkemede almaya sabrı olmayan, büyük ihtimalle siyasi hesapları da olan birileri, Ergenekon kaynaklı ama mutlaka bilinçli biçimde yarım-yamalak bırakılmış bilgiler üzerinden kendi hesaplaşmalarını yürütüyor. Bu ikinci kategorideki insanlar yüzünden, Ergenekon da kirleniyor, yıpranıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder